ABDÜLBÂRÎ ES-SÎNÔBÎ’NİN HAYÂTU’L-KULÛB ADLI ESERİNDE MUHYİDDÎN İBNÜ’L-ARABÎ’NİN “FİRAVUN İMAN ÜZERE ÖLMÜŞTÜR” İDDİASINA REDDİYESİ

Author:

Year-Number: 2018-78
Yayımlanma Tarihi: null
Language : null
Konu : Tefsir
Number of pages: 222-239
Mendeley EndNote Alıntı Yap

Abstract

Bu makalede Abdülbârî es-Sînôbî’nin Hayâtu’l-Kulûb adlı eserinde, İbnü’l-Arabî’nin “Firavun iman üzere ölmüştür” iddiasına yönelttiği reddiyesi araştırma konusu edilmiştir. İbnü’l-Arabî Fusûsu’l-Hikem adlı bir kitap telif etmiş ve bu eseri rüyasında gördüğü Rasûlullâh’ın (s), “Bu Fusûsu’l-Hikem kitabıdır. Onu al ve kendisinden istifade etmeleri için insanlara ulaştır” şeklindeki tavsiyesi üzerine kaleme almıştır. Adı geçen kitabında İbnü’l-Arabî, “Allah Firavun’un canını, kendisinde kötülük namına hiçbir şey bulunmaksızın tertemiz ve pak olarak kabzetmiştir. Zira Allah herhangi bir günah işlemeden evvel iman ettiği esnada Firavun’un canını almıştır” diyerek Firavun’un imam üzere öldüğünü iddia etmiştir. Onun bu iddialarına Sînôbî iki ciltlik Hayâtu’l-Kulûb adlı el yazması eserinin birinci cildinde sert eleştiriler yöneltmiş ve kendisini tekfir etmiştir. İşte bu araştırmamızda Sînôbî’nin Hayâtu’l-Kulûb adlı eseri incelenmiş ve şu neticelere ulaşılmıştır: Sînôbî’ye göre Kur’ân-ı Kerîm’deki yirmi iki sûrede Firavun’un müfsitlerden, dalâlete düşenlerden, günahkârlardan, yeryüzünde haksız yere kibirlenenlerden, aşırı gidenlerden vb. onun âhirette kâfirlerden ve ateşte ebedî olarak kalacak olanlardan olduğuna delalet eden pek çok âyet yer almaktadır. Tüm bu âyetler ve daha fazlası, melun Firavun’un dünyada ve âhirette kâfirlerden ve lanetlenmiş kimselerden olduğuna, âhirette de kesinlikle kötülerden ve azabın en şiddetlisine girecek olanlardan olduğuna ilişkin kati naslar ve kesin delillerdir. Dolayısıyla zındıklar ile İslâm dininin akâidini bilmeyenlerden başka hiç kimse Firavun’un iman sahibi olduğu zannına kapılamaz. İslâm imamlarına ve şeriatın ve o şeriatın hükümlerini bilen âlimlere şu husus asla gizli değildir: Kim melun Firavun’un iman ettiğini iddia ederse hiç şüphesiz o kimse Kur’ân’ı yalanlamıştır, Allah’ın kelâmında tenâkuz olduğunu tasdik etmiş, İslâm’ın temellerini iptal etmiş, Firavun ve kavminin küfrü gibi kâfirlerden, yalancılardan ve dâlâlete düşenlerden olmuştur. Dolayısıyla Allah’ın, meleklerin ve tüm insanların laneti onun üzerine olsun. Zira o sapasağlam yapılmış din binasını yıkmış, akl-ı selim ve katî naslarla tespit edilmiş delilleri inkâr etmiştir. Sînôbî bu açıklamalarıyla bir taraftan Firavun’un iman üzere ölmediğini ileri sürerken diğer taraftan da onun iman üzere öldüğünü iddia eden Fusûsu’l-Hikem sahibi İbnü’l-Arabî’yi de tekfir etmiştir.

Keywords

Abstract

In the present article, Abdulbari es-Sinobi’s rebuttal in his work called Hayat al-Qulub against Muhyiddin Ibn Arabi’s assertion “Pharoh died a believer” is addressed. Ibn Arabi authored the work entitled Fusus al Hikam and penned that work after Rasool Allah’s (The messenger of Allah), who Ibn Arabi saw in his dream, suggestion that “It is the book Fusus al-Hikam. Take it and get it to people to benefit from it.” In the abovementioned book, Ibn Arabi asserts that Pharaoh died a believer, by the statement that “Allah seized Pharaoh’s soul being spotless and pure of any sin. This is because Allah seized Pharaoh’s soul as he believed, before he committed any sin.” Sinobi criticized severely those claims of Arabi and judged him as unbeliever in the first volume of two volume manuscript Hayat al-Qulub. In the present study, Sinobi’s work Hayat al-Qulub is analyzed and these results are obtained: According to Sinobi, there are many verses in 22 surahs (chapter) of Quran al-Karim revealing that Pharaoh is among mufsid (corruptive), those falling into delusion, sinners, those behaving arrogantly on earth, transgressors, and kaafirs (unbeliever) and those staying eternally in Hell in the afterlife. All those verses and more are unambiguous proof that the evil Pharaoh is one of the kaafir and damned people both on the earth and in the afterlife and he will be absolutely among wrong-doers and those who will suffer in the severest way in the afterlife. Hence, nobody but heretics and those who do not know Islamic aqaid (doctrines) can assume Pharaoh to be a believer. It is explicit for Islamic imams and scholars who have the knowledge of sharia and provisions of shariah that: One asserting that the evil Pharaoh was a believer rejects no-doubt the Quran, accepts the contradiction in Allah’s word, set aside the basics of Islam, and becomes, like the kufr (infidelity) of Pharaoh and of his tribe, one of kaafirs, liars, and those falling into delusion. So, may Allah’s, angels’, and all the mankind’s curse be upon him. This is because he demolished the religion building constructed unshakably, and rejected the proofs found by reasonable and absolute principles. By these explanations, Sinobi, on the one hand, claims that Pharaoh did not die a believer, and on the other hand, judged Ibn Arabi, who asserts that Pharaoh died a believer in his work Fusus al-Hikam, as unbeliever.

Keywords