ALDOUS HUXLEY’İN CESUR YENİ DÜNYA’SINA DİSTOPYA BAĞLAMINDA “BAKIŞ”

Author:

Year-Number: 2017-58
Yayımlanma Tarihi: null
Language : null
Konu : DÜNYA EDEBİYATI
Number of pages: 530-538
Mendeley EndNote Alıntı Yap

Abstract

Ütopyalar insanların daha iyi ve daha adil bir düzen içinde yaşama isteğinden doğmuştur. Platon Devlet, Thomas More Ütopya, Campanella Güneş Ülkesi ve Bacon Yeni Atlantis adlı eserlerinde, yaşadıkları toplumlardaki çelişkili yanları tespit etmişler ve ideal toplumları tasarlamışlardır. 19. yüzyılda toplumlarda yaşanan sosyal, siyasal ve ekonomik değişimler nedeniyle ütopyalar muhalif bir söyleme sahip karşı-ütopyalara dönüşmüştür. Tarih boyunca, kendini güvende hissedebileceği, mutlu ve adil bir ortamda yaşayabileceği düzenleri özleyen insan, umutsuzluğa düştüğü anlarda bile, kendini sınırlayan duvarları aşma umudunu hiç kaybetmemiştir. Kusursuz bir toplumu ya da ideal bir devleti betimleyen ütopya kavramı, insanoğlunun en derin arzularının, en soylu düşlerinin ve en yüksek özlemlerinin gerçekleştiği hayali bir toplum olarak anlam bulmaktadır. II. Dünya savaşının getirdiği değişimler, totaliter rejimlerin baskısı sonucu ütopyanın bir eleştirisi olarak ortaya çıkan distopik anlatılar kaleme alınmıştır. Distopik anlatıların önemlileri arasında yer alan Aldous Huxley’in Cesur Yeni Dünya anlatısı da normalleştirilen, sürü haline getirilen, toplumsal sınıflara ayrılan bir sistem eleştirisini içerir. Çalışmanın asıl konusu kimliksizleştirme, bireyselliğin yok edilme politikası, Biz, Ben, 1984, gibi anlatılardan sonra kaleme alınan Huxley’in Cesur Yeni Dünya anlatısına da ilham kaynağı olmuştur. Bu yazarlar yaşadıkları dönemlerdeki sorunları gözlemleyip, belirleyip sonrasında oluşabilecek tehlikelere karşı insanları uyarmak istemişlerdir. Karşı-ütopyan bilimkurgular, yaşadıkları toplumdaki geleceğe dönük çelişkileri tespit edebilmişler, sadece roman olmanın dışında, birer toplum eleştirisi olarak, toplumsal ve siyasal yaşamdaki olumsuzlukları eleştirmişlerdir.

Keywords

Abstract

Utopias are born from the desire of people to live in a better and fairer order. In Plato State, Thomas More Utopia, Campanella Solar Country and Bacon New Atlantis, they found the contradictory aspects of the communities they lived in and designed ideal societies. Due to social, political and economic changes in society during the nineteenth century, utopians have turned into counter-utopia with an oppositional discourse. Throughout history, a person who feels secure and can live in a happy and fair environment, has never lost hope to transcend self-limiting walls, even in times of despair. Utopia, which depicts a perfect society or an ideal state, finds meaning as an imaginary society in which the deepest wishes of mankind, the most noble dreams and the highest aspirations are fulfilled. II. The dystopian remarks emerged as a critique of the changes brought about by the world war, the resultant utopia of the totalitarian regimes. Aldous Huxley's brave New World narrative, which is one of the most important of the dystopic accounts, includes a critique of a system that is

Keywords