Bu çalışma sinema ve bilim ilişkisini temel alarak sinemada kurgu kavramını açıklamayı amaçlamaktadır. Sinema yapıtı, belirli bir adrese yönlendirilmiştir. Bu adres izleyici, yani filmi algılayan bir insan varlığıdır. Çalışmamızda kurgu kavramına, “sinema filminde kurgunun izleyici algısına katkısının incelenmesi” çerçevesinde bakıldı. Bunun sebebi, bir sinema filminin izleyiciye aktarılmasında en büyük role sahip olan kurgunun insan algısına göre tasarlanmış olmasıdır. Sonuç olarak kurgu kurallarının kuraldan çok gereklilik olduğu gerçeğidir. Bu gerçek, bir sinema filminin etkili ve anlaşılır bir şekilde alıcısı olan izleyiciye iletilebilmesi için temel kurgu prensiplerine uyulmasını dikte eder. Çünkü kurgu prensipleri, insanın algılama mekanizması dikkate alınarak ortaya çıkmıştır.
This study aims to explain the editing in film-making based on the relation between cinema and science. A cinematographic work addresses a certain recipient. This recipient refers to the audience, in other words, a group of people perceiving the film. In this study the editing process was reviewed within the scope of “the contribution of editing to the audience perception in a motion picture.” This is because the editing process, which plays the biggest role when it comes to introducing a motion picture to the audience, is designed according to the human perception. As a result, it is a fact that the editing process is more like a requirement than a rule. This fact dictates that the basic editing principles must be followed to transfer a motion picture to its recipient a.k.a the audience in an efficient and clear manner. Because the editing principles were born after the human perception mechanism was taken into consideration.