10. yüzyılın ikinci yarısında İslamiyet’i hâkim olduğu topraklarda bir devlet dini haline getirdiği bilinen Karahanlıların Kur’an-ı Kerim’i ilk kez ne zaman Türkçeye çevirdikleri hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır. İlk Kur’an tercümesinin, nerede ve kim tarafından çevrildiği bilinmeyen, 12. ve 13. yüzyıl dil özellikleri gösteren Rylands nüshası mı yoksa sözvarlığı açısından daha eskicil özellikler taşıyan 1334 yılında istinsah edildiği bilinen TİEM 73 mü olduğu konusunda çeşitli görüşler bulunmaktadır. Her iki nüsha da Kur’an-ı Kerim’in başka bir dile ilk tercümesi olan Farsça tercümedeki gibi satır-arası tercüme yöntemiyle oluşturulmuştur. Satır-arası tercüme yöntemi, tercüme edilen dili morfolojik ve leksikolojik olarak incelemeyi mümkün kılarken o dilin sentaks özelliklerini incelemenin önünde engel oluşturur. Karahanlı dönemi Kur’an tercümeleri yeni bir kültür dairesi içine giren Türklerin, İslami terimlere karşılık buldukları Türkçe sözcükler açısından çok zengin bir malzemeye sahiptir. Bugüne kadar birçok araştırmacı tarafından çeşitli yönleriyle ele alınan bu tercümeler üzerine yapılan çalışmaların başında esma-i hüsnanın Türkçe karşılıkları hakkında yapılan çalışmalar yer alır. Bazı din adamları tarafından 99 tane olduğu kabul edilen “Allah’ın Güzel Adları”ndan 94’ü Kuran-ı Kerim’de geçerken geriye kalanların bazı hadislerde geçtiği söylenmiştir. Daha önce bu konu hakkında yapılan çalışmalar incelendiğinde TİEM 73’te 79’unun yer aldığı anlaşılmaktadır. Rylands nüshasında ise 65 sıfatın yer aldığı görülmüştür. Bunlardan 62 sıfat her iki nüshada da yer alan sıfatlardır. Bu makalenin amacı, Karahanlı dönemi ilk Kur’an tercümesi TİEM 73’te geçen Allah’ın sıfatlarından esma-i hüsna olarak tanımlanmayanları tespit etmek ve bu sıfatların Arapçadan Karahanlıcaya nasıl tercüme edildiğini ortaya koymaktır. Çalışmada zaman zaman farklı biçimlerde ifade edilmiş TİEM 73’te yer alan 99 isme/sıfata dâhil olmayan 15 sıfat tespit edilmiştir. Tespit edilen bu sıfatlar anlamlarına göre tasnif edilmiş, benzer anlamdaki sıfatlar aynı başlık altında ele alınmıştır.
There is no conclusive evidence regarding the exact date when the Karakhanids—who are known to have established Islam as the official religion in their dominions during the second half of the 10th century—first undertook a translation of the Qur'an into Turkish. Scholars have varying opinions on whether the earliest Qur’an translation is the Rylands Manuscript, which reflects linguistic features of the 12th and 13th centuries and whose place and translator remain unknown, or the TİEM 73 Manuscript, known to have been copied in 1334 and to possess a more archaic vocabulary. Both manuscripts were prepared using the interlinear translation method, similar to that found in the first translation of the Qur’an into another language-Persian. While the interlinear translation method facilitates the morphological and lexical analysis of the target language, it limits the examination of its syntactic characteristics. The Qur’an translations from the Karakhanid period serve as a rich source of Turkish vocabulary corresponding to Islamic terminology, offering valuable linguistic data that reflect the cultural and religious transition of the Turks. Among the many scholarly studies on these translations, those focused on the Turkish renderings of the Asma al-Husna (The Beautiful Names of Allah) are especially prominent. According to some religious scholars, there are 99 such names. Of these, 94 appear in the Qur’an, while the remaining ones are mentioned in various hadiths. Upon examining previous studies on this subject, it is found that 79 of the names are included in TİEM 73. The Rylands manuscript contains 65 adjectives, of which 62 appear in both manuscripts. This study aims to identify the divine attributes in the earliest Qur’an translation from the Karakhanid period, manuscript TİEM 73, which are not categorized under the asmāʾ al-ḥusnā, and to analyze the strategies employed in translating these attributes from Arabic into Karakhanid Turkish. In the study, 15 attributes that do not belong to the 99 names -although sometimes expressed in different forms- have been identified in TİEM 73. These attributes have been categorized based on their meanings, and semantically similar ones have been grouped under common headings.