Bu araştırmada, öğretmenlerin bilgi okuryazarlık düzeylerinin çeşitli demografik özellikler ve günlük yaşam faaliyetleri bağlamında değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Bu doğrultuda, öğretmenlerin cinsiyet, medeni durum, öğretmenlik deneyimi, sosyal medya kullanımı, spor yapma süresi, kitap okuma süresi, online haber takibi, alışveriş öncesi araştırma süresi ve finansal yatırım öncesi araştırma süresi değişkenleri ile bilgi okuryazarlığı düzeyleri arasındaki ilişki incelenmiştir. Araştırma, nicel araştırma yöntemlerinden betimsel tarama modeli ile gerçekleştirilmiştir. Çalışma grubunu, Ankara ilinde görev yapan 84 öğretmen oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak, Kalaycı ve Eşgi (2024) tarafından geliştirilen ve iki alt boyuttan oluşan 21. Yüzyıl Bilgi Okuryazarlık Becerileri Ölçeği kullanılmıştır. Verilerin analizinde bağımsız örneklem t-testi ve tek yönlü varyans analizi (ANOVA) uygulanmıştır. Araştırma bulguları, cinsiyet ve medeni durum değişkenlerine göre bilgi okuryazarlığı düzeylerinde anlamlı bir fark olmadığını göstermiştir. Öğretmenlik deneyimi açısından 6-10 yıl deneyime sahip öğretmenlerin, 0-5 yıl deneyimi olanlardan anlamlı düzeyde daha yüksek bilgi okuryazarlığına sahip olduğu belirlenmiştir. Ayrıca, sosyal medyayı daha az kullanan, düzenli kitap okuyan, kısa süreli haber takibi yapan ve finansal kararlarında daha çok yönlü araştırma yapan öğretmenlerin bilgi okuryazarlığı düzeylerinin daha yüksek olduğu görülmüştür. Araştırma sonuçları doğrultusunda, öğretmenlerin bilgi okuryazarlığı becerilerini geliştirmek amacıyla eğitim programlarının düzenlenmesi ve dijital okuryazarlık konusundaki farkındalığın artırılmasına yönelik çalışmaların yapılması önerilmektedir.
This study aims to evaluate teachers' information literacy levels in the context of various demographic characteristics and daily life activities. In this regard, the relationship between teachers' information literacy levels and variables such as gender, marital status, teaching experience, social media usage, time spent exercising, time spent reading books, online news consumption, time spent researching before shopping, and time spent researching before financial investments was examined. The research was conducted using the descriptive survey model, one of the quantitative research methods. The study group consisted of 84 teachers working in Ankara. As a data collection tool, the information literacy scale developed by Kalaycı and Eşgi (2024), which consists of two sub-dimensions, was used. Independent samples t-test and one-way analysis of variance (ANOVA) were applied for data analysis. The findings revealed that there was no significant difference in information literacy levels based on gender and marital status. In terms of teaching experience, teachers with 6-10 years of experience had significantly higher information literacy levels than those with 0-5 years of experience. Additionally, teachers who used social media less frequently, read books regularly, engaged in short-term news tracking, and conducted more extensive research before making financial decisions had higher information literacy levels. Based on the research findings, it is recommended that training programs be organized to improve teachers' information literacy skills and that efforts be made to raise awareness of digital literacy.