Bu çalışma, Brezilya Topraksız Kır İşçileri Hareketi’ni (MST), Bağımlılık Teorisi bağlamında ele alarak, hareketin neoliberal politikalar, küresel ekonomik eşitsizlikler ve tarihsel sömürü düzenine karşı geliştirdiği alternatif bir sınıf hareketi olarak rolünü yapılan literatür taramadı ile derinlemesine incelemektedir. MST’nin toprak reformuna dayalı mücadeleleri, kolektif üretim kooperatifleri ve toplumsal dayanışmayı temel alan pratikleri, Bağımlılık Teorisi’nin merkez-çevre ilişkileri, ilkel birikim, bağımlılık yapıları ve bağımsız kalkınma kavramları çerçevesinde analiz edilmektedir. Hareketin, Latin Amerika’da süregelen tarihsel ve yapısal bağımlılık süreçlerine karşı sunduğu mücadele biçimleri hem teorik perspektiften hem de uygulamadaki etkileri üzerinden değerlendirilmektedir. Bu bağlamda, MST’nin başarıları ve karşılaştığı zorluklar, yapısal bağımlılığa karşı gelişen alternatif bir sınıf hareketi olarak nasıl bir direniş sergilediği ekseninde tartışılırken, toplumsal kalkınma ve eşitlik mücadelelerine sunduğu teorik ve pratik katkılar da kapsamlı bir şekilde ele alınmaktadır.
This study examines the Brazilian Landless Workers' Movement (Movimento dos Trabalhadores Rurais Sem Terra, MST) within the context of Dependency Theory, focusing on its role as an alternative class movement developed in response to neoliberal policies, global economic inequalities, and historical patterns of exploitation. The MST's struggles for land reform, practices based on collective production cooperatives, and social solidarity are analyzed within the framework of Dependency Theory concepts such as core-periphery relations, primitive accumulation, structures of dependency, and autonomous development. The movement's forms of resistance to the historical and structural dependency processes in Latin America are evaluated both from a theoretical perspective and in terms of their practical implications. In this context, the successes and challenges faced by the MST are discussed in relation to how it operates as an alternative class movement against structural dependency, while its theoretical and practical contributions to the struggles for social development and equality are comprehensively addressed.