Yeni Türk Medeni Kanunu’nun 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe girmesiyle, yasal mal rejimi edinilmiş mallara edinilmiş mallara katılma rejimi olmakla beraber, sözleşme serbestisi ana kuralı gereğine eşler her zaman notere giderek düzenleme veya onaylama şeklinde yeni bir mal rejimi sözleşmesiyle akdi mal rejimlerinden birini seçebilir (TMK m.202/II; m.203). Burada da eşlerin evlenmeden önce noterde Düzenleme Şeklinde Mal Ayrılığı Sözleşmesi yaparak, akdi mal rejimlerinden biri olan “mal ayrılığı rejimi”ni seçmiş olmaları halinde, malların mülkiyet durumu ve katılma alacağı üzerinde durulacaktır. Mal rejimi hükümlerinin uygulanabilmesi için hukuken kurulmuş bir evlilik söz konusu olması gerekir. Eşlerin evlenmesiyle mal ayrılığı rejimi uygulanmaya başlayacak ve ileriye etkili olarak sonuçlarını doğuracaktır. Mal ayrılığı rejiminde, karı ve kocanın malları ayrıdır. Bu mal rejiminde; mal ortaklığı ve mal birliği rejimlerinden farklı olarak, ortak bir mal grubu yoktur. Karı koca mallarının evlilik süresince ayrı kaldığı kabul edilir. Her bir eş, kendi mallarını istediği gibi yönetme, onlardan dilediği gibi yararlanma ve bunlar üzerinde tasarruf etme yetkisine tek başına sahiptir. Evlilik sona erdiğinde de, bir mal paylaşımı söz konusu değildir ve her bir eş kendi mallarını alır. Eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar, onların paylı mülkiyetinde sayılır. Eşlerin müştereken edindiği taşınmazlar, aksine bir paylaşma kabul edilmemişse ½ oranında eşlere aittir. Eş, söz konusu malların ½’si diğer eş adına kayıtlı olmakla birlikte bu malların kendi kişisel malı olduğu iddiasında ise bunu kanıtlaması gerekir veya diğer eş üzerine kayıtlı ½ taşınmaz hissesinin alımına parasal katkıda bulunduğu iddiasında ise bunu kanıtlayarak katkı payı alacağı talep edebilir. Ancak bunların söz konusu olmaması halinde, eşlerin tapuda üzerine kayıtlı taşınmazlar onun kişisel malı sayılacak, buna karşılık tapuda eşler üzerine müştereken tescil bulunan taşınmazlar ise, paylı mülkiyet konusu kabul edilecektir. Aksine bir anlaşma yoksa, pay oranları, ½’dir. Ancak eş, paylı mülkiyet konusu malda üstün yarar sahibi olduğunu kanıtlarsa, mal rejimi sona erdiğinde, diğer eşin payının ödeme günündeki karşılığını vermek suretiyle paylı mülkiyetteki malın kendisine verilmesini isteyebilir. Bankada her bir eşin para çekmeye yetkili olduğu müşterek hesaptaki paralar üzerinde eşler 1/2 oranında hak sahibidirler. Şirket hisseleri kişisel mal grubundadır, ancak hisselerden elde edilen gelirler TMK m.219/b.4 gereğince edinilmiş mal grubuna dahil edilerek tasfiyeye konu edilebilir. Ancak sona eren ortaklıklardaki tasfiye payları gelir niteliğinde görülemeyeceği için kişisel mal sayılmakta olup, tasfiyeye konu edilemez. Taraflar arasında Mal Ayrılığı Rejimi Seçilmiş olduğu durumlarda, TMK m.243’de “Diğer Hükümler” başlığı altında Paylaşmalı Mal Ayrılığı Rejimine ilişkin bazı düzenlemelere yollamada bulunulmakla birlikte, katkı payı alacağı konusunda bir düzenleme bulunmadığı için “Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi” ndeki edinilmiş mallar/kişisel mallar/ değer artışı alacağı hakkındaki düzenlemelerin burada da kıyasen uygulanması söz konusu olabilecektir.
With the entry into force of the new Turkish Civil Code on 01.01.2002, the legal property regime is the regime of participation in acquired property, but in accordance with the main rule of freedom of contract, spouses can always choose one of the contractual property regimes with a new property regime contract by going to the notary and issuing or approving it ( TMK art.202/II; art.203). Here, if the spouses have chosen the "separation of property regime", which is one of the contractual property regimes, by making a Separation of Property Agreement in the Form of Arrangement at the notary before marriage, the ownership status of the goods and the participation receivable will be emphasized. In order for the provisions of the property regime to apply, there must be a legally established marriage. With the marriage of spouses, the separation of property regime will begin to be implemented and will have effects in the future. In the separation of property regime, the property of the husband and wife is separate. In this commodity regime; Unlike property partnership and property union regimes, there is no common property group. It is accepted that the property of husband and wife remains separate during the marriage. Each spouse has the sole authority to manage their own property as they wish, to benefit from them as they wish, and to dispose of them. When the marriage ends, there is no division of property and each spouse receives their own property. Property that cannot be proven to belong to either spouse is considered their shared property. Immovable properties acquired jointly by spouses belong to the spouses at a rate of ½, unless a contrary sharing is agreed. If the spouse claims that although ½ of the property in question is registered in the name of the other spouse, these properties are his personal property, he must prove this, or if he claims that he made a financial contribution to the purchase of ½ share of real estate registered in the name of the other spouse, he can claim a contribution receivable by proving this. However, if these are not the case, the immovable properties registered on the spouses' land registry will be considered their personal property, whereas the immovable properties registered jointly on the spouses in the deed registry will be considered as joint ownership. Unless there is an agreement to the contrary, share ratios are ½. However, if the spouse proves that he has a superior interest in the property subject to joint ownership, when the property regime ends, the share of the other spouse He may request that the jointly owned property be given to him by paying the equivalent amount on the payment date. Spouses have 1/2 right to the money in the joint bank account from which each spouse is authorized to withdraw money. Company shares are in the personal property group, but the income obtained from the shares can be included in the acquired property group and subject to liquidation in accordance with TMK Article 219/b.4. However, since liquidation shares in terminated partnerships cannot be considered as income, they are considered personal property and cannot be subject to liquidation. In cases where the Separation of Property Regime has been chosen between the parties, although there is reference to some regulations regarding the Shared Property Separation Regime under the title of "Other Provisions" in TMK Article 243, since there is no regulation regarding the contribution fee, the acquired properties in the "Participation in Acquired Properties Regime" Regulations regarding personal property/value increase receivables may be applied comparatively here as well.