Ülke tanıtımı ve markalaşması çalışmalarında yerli dizi ihracatı kayda değer bir süreç içerisinde giderek daha geniş bir coğrafyaya hitap etmektedir. Markalaşmak için tutarlı bir şekilde ve sürekli bir içerik üreterek farklılaşmak gerekmektedir. Dünya dizi piyasasında kendi kimliği ve ötekiler arasındaki karşılaştırma ve çatışmadan özgün bir farklılık kazanan Türk dizileri önemli bir yol kat etmiştir. Ülkenin coğrafi ve tarihi imajının dizilerin marka değerinin üzerindeki etkisi kaçınılmazdır ve bu açıdan Türk dizilerinin ülke ekonomisine katkıları dikkat çekicidir. Bu bağlamda markalaşma açısından ülkeye ve Türk imajına büyük katkılar sunan dizi sektörü Ortadoğu’da modern, özgür, eşit bir dünyanın muhafazakârlıkla çelişmediğini gösteren ve buradan yeni bir yaşam öneren yapısıyla özgün, farklı, işlevsel ve yeni bir kategori oluşturmaktadır. Batılı izleyici için de yaratıcı senaryolara eşlik eden ‘öteki’ merakı, köklü tarihi, renkli coğrafyası ve mozaikten oluşan kahraman ögeleriyle markalaşma sürecinde hızlı ve başarılı bir grafik yaratmaktadır. Türk imajının şu ana kadar oluşturamadığı ilgi, sevgi, güven, konfor ve lüks çağrışımları konularında Türk dizileri markalaşarak dünya piyasasında kendisine alan açmaktadır. Bu çalışma dizilerin markalaşma sürecinde oryantalist perspektifle kendine Batılı gözlerle bakıp Doğulu işler üretmenin bıçak sırtı yapısına ve bu alandaki üretkenliğe dikkat çekmeyi amaçlamaktadır.
In the country promotion and branding works, the exports of domestic TV series are addressing a wider geography in a significant process. In order to branding, it is necessary to differentiate by producing a continuous content consistently. Turkish TV series, which have gained a unique difference from the comparison and conflict between their own identity and others in the world TV series market, have managed to come a long way. It is inevitable that the geographical and historical image of the country has an effect on the brand value of the TV series, and in this respect, the contribution of Turkish TV series to the country's economy is remarkable. In this context, the TV series sector, which makes great contributions to the country and the Turkish image in terms of branding, creates a unique, different, functional and new category with its structure which shows that a modern, free and equal world in the Middle East does not conflict with conservatism and offers a new life from here. It creates a fast and successful graphic in the branding process for the Western audience with its curiosity for "the other" accompanying creative scenarios, its deep-rooted history, colorful geography and hero elements consisting of mosaic. Turkish TV series open up a space for themselves in the world market by branding on the issues of interest, love, trust, comfort and luxury connotations that the Turkish image could not manage to create so far. This study aims to draw attention to the knife-edge nature of producing Eastern works and the productivity in this area by looking at yourself with Western eyes with an orientalist perspective in the process of branding of the TV series.