Suriye’de Mart 2011’de baş gösteren halk ayaklanması ve beraberindeki iç savaş, binlerce Suriyelinin Türkiye sınırlarına dayanmasına neden olmuş, Türkiye’nin izlediği ‘Açık Kapı Politikası’ sonucunda kısa zamanda sayıları birkaç milyona ulaşmıştır. Sığınmacıların kalabalık gruplar halinde Türkiye sınırlarından girmeleri, bu insanların ihtiyaçlarının giderilmesi konusunda devletin omuzlarına büyük sorumluluklar yüklemiştir. Barınma ve iaşe gibi temel ihtiyaçların yanı sıra eğitim konusu, Türkiye’deki Suriyeli sığınmacıların temel meselelerinden biri olarak ilk zamanlardan beri tezahür etmiştir. İlk önceleri Suriye’de savaşın yakın zamanda son bulacağı ve sığınmacıların kendi ülkelerine döneceği tahmin ve beklentisi üzerinden hareket eden Türkiye, savaşın uzamasıyla birlikte Suriyeli çocukların eğitim ihtiyaçlarıyla ilgili olarak zamanla değişen bir politika izlemiştir.
The Syrian popular uprising in March 2011 and the subsequent internal conflict forced thousands of Syrian to flee towards the Turkish boarders. As a result of Turkey’s “Open Door Policy”, the number of Syrian refugees reached million in a short span of time. This placed great burden on the shoulders of the Turkish state in order to meet the needs of these refugees. In addition to meeting the basic need of accommodation and subsistence, meeting the education needs of children refugees emerged as one the most important priorities. In this regard, Turkey has followed a changing education policy for Syrian children.