Toplumcu gerçekçi bir çizgide eser veren Orhan Kemal, küçük insanın dünyasını anlatır. 1949-1970 yılları arasında yazmış olduğu eserlerinde genellikle yoksul, yoksulluğundan kurtulmaya çalışan ve göç eden bireyin mücadelesini işler. Çevresinde gördüğü, gözlemlediği kişileri, olayları kurmaca dünyaya aktarır. İlk olarak 1952 yılında basılan Murtaza adlı eseri, kendisine dar bir dünya kurmuş, kendi dünyasındaki kurallardan başka kural tanımayan bir bekçinin trajikomik öyküsüdür. Seçilmiş, üstün insan olduğuna inanan Murtaza’nın sabit fikirliliği hem kendisine hem de ailesine zor anlar yaşatır. Yaşadığı toplumun Don Kişot’u olmaya çalışan Murtaza, zaman içerisinde hem kendisine hem de çevresine yabancılaşarak hastalıklı bir ruh haline sahip olur. Herkesi disipline etme eğiliminde olan Murtaza kendine yettiğini düşünerek, çevresindekilerden üstün olduğuna inanır. Psikanalistlerin edebi eserlere yaklaşımı sonucu psikanalitik edebiyat eleştiri kuramı doğar. Eserlerdeki kahramanların bilinçaltının ortaya konulmasında ruh dünyasının açığa çıkarılmasında psikanalitik kuramlardan faydalanılır. Çalışmamızda Murtaza’nın şartsız sabit itaatkârlığın, kendisine ve çevresine yabancılaşmasının, narsistik bir kişilik sergilemesinin psikolojik boyutu anlatılmaya çalışılacak, davranışlarının alt yapısı irdelenecektir.
Orhan Kemal, who works in a socialist realistic way, tells the world of ordinary people. Between the years 1949-1070, in his works, he usually struggles with the struggle of the poor migrant, trying to escape poverty. He transfers the events he sees and he observes to the fictional world. The work Murtaza, first published in 1952, has drawn a narrow framework for itself, and it is the tragicomic story of a guard, who does not know any rules other than the rules within his own framework. Murtaza believes that he is a superior, superior human being, and his constant mindset gives him and his family a hard time. Don't try to become Don Quixote in society. Murtaza becomes alienated from time to time and has a diseased mood. He has a tendency to discipline everyone, believing that Murtaza is worthy of himself and believes he is superior to those around him. As a result of psychoanalysts approach to literary works, the theory of psychoanalytic literary criticism arises. In revealing the subconscious of the heroes in the works, psychoanalytic theories are used to reveal the spirit world. In this study, the psychological aspect of Murtaza's unconditional constant obedience, its alienation to itself and its environment and its narcissistic personality will be explained, and the infrastructure of its behavior will be examined.