Treadwell'in oyunu Machinal, bir cinayet davasını konu alırken sevginin doğası, aşk ve adalet hakkında duyulan çağdaş kaygıları göstermektedir. Bu oyunda, ataerkil bir toplumda kadın olarak ona dayatılan rollerden kaçma savaşı veren oyun kahramanı Helen ele alınmaktadır. Bu tiyatro eserinde makineleşmiş bir dönemin yabancılaşma ve ihanetini ve endüstrileşmiş şehir hayatının bir karmaşa olup yalnız bir bireyin nasıl ayakta durduğunu görmekteyiz. Oyunda sıradan bir kadının romantik idealleri annesi tarafından aşağılanmaktadır. Anneliğin toplumsal olarak yapılandırıldığı görüşü oyundaki kadınların hem anne hem de kız evlat olarak incelenmesine ışık tutacaktır. Bu makalede Machinal adlı oyun ataerkil toplumda anne-kız ilişkisi açısından feminist bir tiyatro eseri olarak incelenecektir. Ayrıca Helen’in pasifliği, mağduriyeti ve hapsedilmesi üzerine odaklanılacaktır. Machinal insanları kendine uymak zorunda bırakan makinalaşmış bir topluma karşı, sadece duygusal olarak mücadele etmeye çalışan bir kadını anlatmaktadır.
Treadwell's play, Machinal, based upon a murder trial, shows the contemporary anxieties about the nature of love, truth, and justice. It deals with a heroine, Helen, who battles to escape the rules governing her roles as woman in a patriarchal society. This is a drama of isolation and betrayal in a mechanized age in which we see an individual standing alone in an industrial, urban society disintegrating into chaos. The play portrays an ordinary woman whose romantic idealism is scorned by her mother. The view that mothering is socially constructed will shed light to the analysis of women as both mothers and daughters. This paper will examine Machinal as feminist drama in terms of the mother-daughter relationship in patriarchal society. It will also focus on passivity, victimization and imprisonment of Helen. Machinal is about a woman who is trying to survive emotionally against the societal machine that make people conform to itself.