İnsanın bilinmeyene karşı duyduğu merak, gizemli olana ilgisi, geleceği öğrenme merakı ve etrafında olup bitenlerin sebebini kavrama isteği falı doğurmuştur. Günümüz modern insanında dolduğu gibi eski çağ insanı için de geleceği tahmin etme yöntemini ve araçlarını içeren fallar, insanların en çaresiz ve en sıkıntılı olduğu anlarda kendilerini rahatlatmak için başvurdukları bir yöntem olmuştur. Anadolu’da büyük bir İmparatorluk kuran ve yüzlerce yıl bu coğrafyada hâkimiyet kuran Hititlere ait olan çivi yazılı tabletlerden, onların da falları kullandığını öğreniyoruz. Ele geçen arşivler devlet arşivi olduğu için, bu metinlerde çoğunluğu krallığı ilgilendiren meseleler ele alınmıştır. Anadolu ve Mezopotamya’daki fal ve kehanet anlayışı birbirinden farklılık göstermektedir. Mezopotamya’da daha sistematik olan ve kurumsallaşmış bir fal anlayışı hâkimken Anadolu’da ise her durum için farklı bir yöntem uygulanmıştır. Hititler’de falların Mezopotamya’daki kadar geniş bir yayılım alanı göstermemiş olmasını, Hititlerin daha rasyonalist oldukları şeklinde de değerlendirmek mümkündür.
The curiosity of people related to unknown, the interest related to mysterious, people’s will to hear from future and to understand what’s going on around became the reasons of concept of oracle. Not only for modern i