Türkiye’de, feminizmin ikinci dalgasına denk düşen 1980 sonrası kadın hareketi, ilk dalgadan, kadın bedenine ilişkin yürüttüğü tartışmalarla da ayrılır. Cumhuriyet Dönemi yazarlarımızdan Nezihe Meriç’in ilk dönem öykü kitaplarından “Menekşeli Bilinç”te, henüz 1965 yılında, kadın bedeni ve cinselliği tartışmalarına öncülük ettiği görülür. Bu çalışmada, cinselliğini keşfeden, ataerkil toplum düzeni içinde, eleştirel fikir yürütmekle kalmayıp harekete geçen kadın kahramanların karakterizasyonu üzerinden, yazarın görünür kıldığı özgürleşmiş kadın kimliği ele alınacaktır. “Varım Diyorum İnanmalısınız”, “Menekşeli Bilinç”, “Giderek Daha Güçlü”, “Hışhışi Hançer”, “Açar da Tutku Gülleri Açar” ve “Sancılı Us Bizdedir” öyküleri, feminist eleştiri yöntemiyle incelenecektir. Öykülerdeki yeni özgürlük tanımını, Osmanlı’nın son ve Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki kadın hareketi söylemlerinden ayıran noktanın, yeni kadın kimliği inşası süreçlerinde, erkek vatandaşların destekleyicisi/kopyası olması beklenen, cinsiyetsizleştirilmiş “yurttaşlar”ın, tabu olan kendi bedenlerini keşfetme süreçleri olduğu tespit edilmiştir. Öykülerde kadın cinselliğini merkez alan doğrudan anlatım ve tartışmaların yanında, Meriç’in bu temayı doğa sembolizmi yoluyla vurguladığı sonucuna erişilmiştir.
Women’s movement in Turkey after 1980 which coincides with the second wave of feminism, differs from the first wave by its debates on female body. Republican Period writer Nezihe Meriç pioneered these debates on female body and sexuality in her early stories “Menekşeli Bilinç” in 1965. In this paper, the identity of liberated woman in patriarchal society will be reviewed. Stories “Varım Diyorum İnanmalısınız”, “Menekşeli Bilinç”, “Giderek Daha Güçlü”, “Hışhışi Hançer”, “Açar da Tutku Gülleri Açar” and “Sancılı Us Bizdedir” will be analysed by feminist literary criticism. It is concluded from the study that the discourse of freedom in these stories differs from the discourses of women’s movement in Ottoman and Republican periods in terms of discovering bodies. Meriç also emphasize female sexuality and freedom by nature symbolism.