Toplumların ve insan gruplarının zamanla değişen çeşitli istek ve gereksinimleri karşılamak üzere geliştirmiş oldukları kurallar ve yaklaşımlara dayanak olan düşünce ve değerler bütünü (Fikretoğlu, 1990: 24) kültür olarak ifade edilmektedir. Bir insan grubu olarak kabul edilen kurumlar bazında kültür kavramının ele alınması ve örgüt ile yönetim literatüründe yer alması 1980’li yılları bulmuştur. Daha önceleri kurumları mekanik yapılar olarak gören örgüt yaklaşımlarının yönü, kültür çalışmalarının çoğalması ile birlikte kurumları oluşturan insan toplulukları ve grupların inançlarını, değerlerini, davranışlarını ve tüm bunlara sebep olan temel varsayımları ile birlikte örgütsel yaşamda kullandıkları sembolleri öğrenmeye yönelmiştir.Örgütsel sembolizm kuramının, örgütleri mekanik yapılar olarak ele alan yaklaşımların öngördüğü rasyonel pozitivist araştırma yöntemleri ile kurum kültürü üzerinde belirli bir anlam derinliğine ulaşılamayacağı savından hareketle çalışma kapsamında kurum kültür
Culture is defined as a whole of thoughts and ideas which support sthe rules and approaches to respond the demands and needs of various communities and human groups (Fikretoğlu, 1990:24). Organizations first took place as a human group in the organizations and management literature first in 1980’s and afterwards the former organizational approaches which tends to consider the organizations as mechanical structures yielt to the new approaches which comprehends and underlines the believes, values the main underlying assumptions and finally symbols.Considering that the limited depth of meaning output swhich would have been gained through tthe researches predicted by rational positivist research methods which tends to accept organizations as mechanical structures, corporate culture is discussed within the concept of organizational symbolism.