Türkiye'de, mevcut olan metodoloji eksikliği nedeniyle, opera-dışı şarkıcılık ve icracılık türlerinin, hedeflenen ses duyumunun elde edilme sürecinde yalnızca geriduyum mekanizmasını kullanmakla sınırlandıkları görülür. Türkiye’deki opera-dışı şarkıcılık ve vokal performans türlerine yönelik, konuşmacı/aktör formantını (K/AF) içerip içermediklerine yönelik bilgiler, bu akustik görüngünün elde edilmesinde rol alan stratejilerin, bir metodoloji oluşturma çalışmasında kullanılması imkanını sunacaktır. K/AF'nın, spektral üst enerji bölgesinde görülen önemli düzeydeki bir artışın sonucu olduğu vurgusu bu konuda yapılan bütün çalışmalarda görülür. Söz konusu bu artışın vokal traktusla ilişkili olarak ifade edilen temel nedenlerinin ise, çenenin geniş bir şekilde açılması, larinkste fonasyon sırasında yükselme ya da tam tersi yönlü bir açıklama ile bir düşüş, ve bu düşüşle bağlantılı olarak, epilaringial borudaki hafif bir daraltma olarak ifade edildiğini görürüz. Çalışmamızda, bu hususların
Because of the methodological lack, in non-operatic vocal performance and singing styles, singers and performers rather than written instructions, have to use only the auditory feedback as a control mechanism in obtaining process of desired sound. The spectral findings about a given singing or vocal performance style, such as whether it contains speaker's/actor formant or not, can be used at least as a begining data, in relation to vocal tract configurations that can be suitable. In literature, all claims about the obtaining of speaker's/actor formant emphasize the increased energy level in high region of voice spectrum. Also, it was speculated that, the main causes that produce this energy increase are the opening of chin, elevation or dropping of larynx in vertically and a gentle narrowing of epilaryngeal tube, caused by lowered larynx. In this study, all these claims were scrutinized theoretically. It was speculated that; a) the wide opening of chin and, b) laryngeal elevation, co