Marx ve Engels’in özellikle münferit mektuplarında veya eser eleştirilerinde nüvesini bulan Marksist estetik, 20. yüzyılın ilk yarısında Rusya’da Plehanov tarafından sistemleştirilir ve aynı yüzyılın hemen hemen ikinci yarısına kadar Plehanov’un söz konusu sistemleştirmesinden doğan çerçeveyle neredeyse özdeşleşir. Türkiye’de Marksist estetiğin öncülüğünü ise Nâzım Hikmet üstlenir. Fakat Nâzım’ın estetik üzerine düşünceleri, bir yandan Plehanovcu estetiğin yeniden-üretimi olarak belirmesine rağmen bir yandan onlara karşı bir reaksiyonu imler. Hatta Nâzım, gerek Plehanov’un gerekse de devrin estetikçileri tarafından hiçbir şekilde ele alınmayan bazı meseleler üzerinde durarak, Marksist estetiğe kısmi de olsa evrensel ölçekli bir katkı sunar. Bu çalışmada, Nâzım Hikmet’in estetikçi yönü bir bütün olarak ele alınacaktır.
Marxist aesthetics, arose from Marx’s and Engels’s disjunctive letters or their critics, is systematised by Plehanov in Russia at the beginnig of 20. century and it is understood as a Marxist aesthetics’s main frame until second half of 20. century. Nâzım Hikmet leads this aesthetics theory in Turkey. Although Nâzım’s ideas on this aesthetics exist partially as a reproduction of Plehanov’s ideas, these allude to reaction to Plehanovien aesthetics. Also Nâzım Hikmet, by dealing with some problems which not approached by Plehanov or other theorist of aesthetics, partially contributes to Marxist aesthetics universally. In this work, it will be dealt with Nâzım Hikmet as a theorist of a Marxist aesthetics.