Bu makale ulus, ulus-devlet ve vatandaşlık kavramlarının, modernizm ve iktidar ilişkisi çerçevesinde ortaya çıkışlarını ve vatandaşlığın post-moderniteyle etkileşim içerisindeki dönüşümünü analiz etmektedir. Modernizm, var oluşu kendi parantezine almayı başarmış bir meta-ideolojidir. Var oluş, bilginin denetimindeki, iktidar tarafından sarmalanmış bir zaman-uzamda zorunlu olarak moderndir. Bu doğrultuda makale, ulus-devletin bilgi ve iktidarın iç içeliğine dayanan bir uygulama alanı olduğunu göstermektedir. Ulus ve vatandaşlıksa, ulus-devlete içkin ve onun düşünsel temellerini tahkim eden kavramlaştırmalardır. Küreselleşmeyle post-modernitenin vatandaşlığın dokusunda medyana getirdiği bozulmalar, vatandaşlığın yeniden tanımlanmasını zorunlu kılmaktadır. Çalışmamız modernizmde bilgi ve iktidar kavramlarına odaklanarak ulus-devlet ve vatandaşlığın modernist inşasını açıklamakta ve vatandaşlığın post-modern süreçteki gelişimini incelemektedir. İktidar yapıları içerisinde vatandaşlığın gel
This article analysis how emerged the concepts of nation, nation-state and citizenship in a frame of it's relation with modernism and power and tranformation of citizenship in a relation with post-modernity. Modernism is a meta-ideology that bracket the existence. Existence is mandatorily modern in a time-space which had surrended by power and controling by knowledge. Accordingly article shows the nation-state is a practical area that bases of nesting the knowledge and power. Nation and citizenship on the other hand are concepts which immanent to nation-state and they fortify it's intellectual base. Corruption in the texture of citizenship causes by globalisation and post-modernity requires a redefiniton of it. So the study explains the construction of nation-state and citizenship by focusing on the knowledge and power concepts in modernism. Then it examines the developing of citizenship in the process of post-modernity. The study try to illuminate how citizenship develop in power st