Osmanlı Devleti “batılılaşma” dönemi ile sanat hayatında da bir takım değişikliklere hazır hale gelmiştir. Artık resim, mimari, heykel veya müzik gibi sanat dalları, batılı anlamda tanınmaya başlanmıştır. Ancak heykel sanatında “çıplak veya nü” heykeller, özellikle İslami inanışlar düşünülürse, genel olarak sıkıntılı temalardan birini oluşturmuştur. Bu tutum Cumhuriyetle birlikte gevşemeye başlamış, sonrasında da heykel sanatında gelişimler hızla devam etmiştir. Bu gelişmelerin akabinde, heykelde veya nü heykelinde özgün çalışmaların yapıldığı gözlenmektedir. Fakat şu gerçek unutulmamalıdır ki, bugün çağdaş Türk sanatında heykelin yaşadığı sıkıntılar bitmemiş, bitememiştir. Heykele bu tarz bakış açısı, siyasi ve ideolojik etmenlerden mi kaynaklanır, yoksa dinsel çekinceler mi buna sebep olur, tartışılır. Bu süreç, ayrı bir araştırma konusu oluşturacak kadar önemli bir konudur.
By the period of westernization, Otoman empire has become ready for a few changes in art life as well. After that, arts such as art, architecture, sculpture, or music has become known by western. However, considering Islamic beliefs, “nude” sculptures has always been one of problematic events. With the republic, this attitude has begun to de-escalate, but afterwards developments in sculpture has continued rapidly. Following these developments, unique works has been observed in sculpture or nude sculpture. However, this fact should be noted that, the difficulties that sculpture face in the contemperary turkish art has not finished, has failed to finish. It is argumentative whether such a viewpoint to sculpture, caused by political and ideological factors or religious reservations. This process is such an important issue that constitutes a separate research topic.