Rüzgâr bacaları, İran'ın sıcak ikliminde yer alan geleneksel binaların vazgeçilmez bileşenlerinden biridir. Bu mimari ögeler, tarih boyunca rüzgâr enerjisini kullanarak binalarda, düzenli soğutma ve havalandırma sağlamıştır. İran mimarlığının sembollerinden biri olan rüzgâr bacalarının tarihçesi ve kullanımının arka planı hakkında fazla bir bilgi bulunmamaktadır; bunun asıl sebebi bu mimari elemanların binadaki ilk zarar gördüğü bölüm (binaların en üst noktası) olmalarıdır. Ayrıca bu bacaların üst kısımları çatı inşaatı bittikten sonra ayrı olarak inşa edildiğinden, doğal afetler ve şiddetli hava koşulları karşısında, farklı davranabilmiş ve yer yer yıkıldıkları görülmüştür. Bu makalede, tarihi belgelerle arkeoloji kazı sonuçlarından yararlanılarak, İran’da tarih boyunca rüzgâr bacalarının geçmişi araştırılmaya ve bilimsel olarak ortaya konmasına çalışılmıştır. Tarihi belgelerden yararlanılarak elde edilen bilgilere göre rüzgâr bacaları, Fars Körfezi etrafında yer alan Arap ülkelerinden daha önce, İran topraklarında kullanılmaya başlanmıştır.
In Iran’s hot climate regions wind catchers are one of the indispensable components of traditional buildings. Throughout history (MÖ 4-1979) these architectural elements have provided a regular cooling and ventilation flow in the buildings, using renewable wind energy. There is not much information about the history of wind catchers (one of the interesting symbols of architecture in Iran). This architectural element takes place on the top of the building, so it can get easily damaged. The upper most part of the wind catcher being added to the main building later acts differently in case of natural disasters and severe weather conditions. It has been proved by historical texts and documents that the use of wind catchers in Iran took place before the Arab countries around the Persian Gulf.