SAHNE SANATLARINDA SİNEMATOGRAFİK ANLATIM VE MEDYATURJİ: KATİE MİTCHELL OYUNLARINDAN ÖRNEKLER

Author:

Year-Number: 2022-126
Yayımlanma Tarihi: 2022-03-01 23:26:12.0
Language : Türkçe
Konu : Sahne Sanatları
Number of pages: 38-48
Mendeley EndNote Alıntı Yap

Abstract

Dijital aygıtların tiyatro sahnelerinde kullanımı sahne tasarımı alanında başlasa da günümüz bilişim çağında, sahne üzerinde yaratılan atmosferin sinematografik anlatımla sinemasal bir gerçekliğe taşındığı birçok tiyatro oyunu izlenmektedir. Dijital, medyatik ve teknolojik aygıtların sahnede çok işlevli kullanımı, gösterimde içinde bulunulan çağın gerçeklerine, alışkanlıklarına dayanan bir üretimin sağlarken, oyunun uzam – zaman – gerçeklik – beden algısında dönüşüm, kırılma ve katmanlaşmaya neden olmaktadır. Sanatçılar tarafından dijital araçların sadece sahne tasarımı öğesi olarak algılanmaması, zamanı ve mekanı parçalamada veya eş zamanlılık yaratılmada, kurgulanmış görüntülerle anlama düzlemlerini çoğaltmada, örneğin bilinç akışını somutlamada ya da kameranın özne konumuna getirilmesinde kullanılması, yapıyı klasik dramatik olandan farklılaştırdığı gibi izleyicide yabancılaşma ve izleyicinin imge dünyasının normal seyrinden çok öteye taşınmasından doğan sineztezik  bir haz duygusunun yaşanmasını sağlar. Doğaldır ki bu tür performanslar klasik dramaturji çalışmalarından daha çağdaş ve kapsamlı yeni bir dramaturjik anlayışı gerektir.  Dijital araçların ve sinematografik anlatım biçiminin kullanıldığı oyunlar için önerilen bu yeni dramaturji anlayışlarından biri de Bonnie Marranca’nın medyaturji adını verdiği yaklaşımdır.  Medyaturji oyunlarındaki teknoloji kullanımı ile değişen uzam-zaman ve oyun kişisinin incelenmesine yoğunlaşır. Özellikle sinematografik anlatımın sahne anlatısına katkılarının medyaturji bağlamında değerlendirmek, dijital aygıtların sahnede yeni kullanım biçimleri ve gelecekteki tiyatro sanatının nasıl şekilleneceği konusunda sanatçılara perspektif kazandırmaktadır. Teknolojiyi tiyatral öğe biçiminde kullanan Katie Mitchell da sahne sanatlarında sinematografik anlatımı en etkin şekilde kullanabilen sanatçılardan biridir. Oyunları Waves (Dalgalar), Matmazel Julie (Frauline Julie) ve The Forbidden Zone (Yasak Bölge)’nun, medyaturjik bağlamla incelenmesi, kullanılan dijital aygıtların işlevleri ve yarattıkları anlamların değerlendirilmesinde bilişim çağının yeni kavramlarının ve kültürel oluşa yansımalarının kapsanmasını sağlamaktadır.

Keywords

Abstract

Although the use of digital devices in theater started in stage design, in today's information age, in many plays, it is seen that the theatrical atmosphere is created and transferred to a cinematic reality with cinematographic expression. The multifunctional use of digital, mediatic, and technological devices on stage grows from the realities and habits of the current information era. It also causes transformation, alienation, and stratification in the space-time-reality-body perception of the play. The digital tools are not perceived only as stage design elements by artists. Theatre makers use these tools to alter or create synchronicity in time and space on the stage. The director’s choice of camera positioning and functioning turns the camera into the subject. The cinematographic expression on stage not just differentiates the play structure from the classical dramatic one, also generates alienation of the audience and synesthetic pleasure. Expectedly, performances that use digital tools and cinematographic expression require a new dramaturgical understanding which needs to be more contemporary and comprehensive than classical dramaturgy studies. One of these new dramaturgy approaches is Bonnie Marranca's mediaturgy. Mediaturgy focuses on examining the changes in space-time and characters with the technology in plays. Evaluating the contribution of cinematographic expression to the stage narrative within the context of mediaturgy gives artists a perspective on the new use of digital devices on stage for future theatre art. Katie Mitchell, who uses technology as a theatrical element, is one of the artists who can use cinematographic expression most effectively in the performing arts. Examining her plays Waves, Frauline Julie, and The Forbidden Zone in a mediaturgical context with the evaluation of the functions and meanings of the digital devices used provides inclusion of new concepts of the information age and its reflections on cultural formation.

Keywords