Dominick LaCapra’nın tanımına göre Limit olaylar özellikle şiddet bağlamında bilinen tarihsel sınırların ötesine geçtikleri için belirli bir grubun toplumsal hafızasında yer edinen travmatik tarihsel olaylardır. Benzerleri tarihte görülmemiştir. Bu nedenle bu olayların tarihlerinin ya da temsillerinin yazılması etik kaygılar oluşturmaktadır. Limit olaylar ortak tarihi travmalar yaratarak toplumsal kimliklerin oluşmasında önemli bir rol oynarlar. Bu olaylar hakkında yazarken ihtiyatlı davranılmazsa mağdur anlatıları ortaya çıkabilir. Dikkat etmediği takdirde empatinin duygusal bir tepkiye dönüşmesiyle yazar mağğdurlarla gereğinden fazla ortaklık hissedip anlatısının nesnelliğini tehlikeye atabilir. Aynı şekilde aşırı tarafsız yaklaşımlar limit olayların özel statülerinin normalleşmesine ve tarihi önemlerinin küçümsenmesine sebep olabilir. 1967 yılında Biafra Cumhuriyeti’nin ilanıyla başlayıp, 1970 yılında bu cumhuriyetin Nijerya’ya geri katılmasıyla sonuçlanan Biafra Savaşı bir milyondan fazla Igbo’nun hayatını kaybettiği bir limit olaydır. O dönemden bu yana Igbo kimliğinin tamamlayıcı bir parçası olmuş ve ulusalcı söylemlerin merkezinde yer almıştır. “What the Dead Man Said” adlı hikayesinde Chinelo Onwualu kişisel ve toplumsal travma konularını Azuka’nın babasının cenazesine katılmak için yola çıkıp geçmişten gelen travmasıyla yüzleşmesi üzerine kurulu iç içe geçmiş ve çok katmanlı bir hikayeyle ele alır. Çocukluğunda maruz kaldığı cinsel istismar ve ailesinin dağılmasıyla yüzleşmesi Azuka’nın babasını affetmesine yetmese de onun gölgesiyle empatik bir anlayış çerçevesinde buluşmasını sağlar. Onwualu, Azuka’nın kişisel iyileşme yolculuğunu, Biafra savaşını ve çevre konusundaki kaygıları gelecekte büyük bir doğal felaket sonrası dünyanın durumunun betimlemesiyle katmanlayarak, tıpkı Azuka’nın babasıyla olan ilişkisini yeniden değerlendirdiği gibi, insanlığın tarihsel travmalarlı nasıl ele aldğını yeniden değerlendirmesi gerektiğini öne sürer. Azuka’nın babasının gölgesiyle hesaplaşması LaCapra’nın limit olayların ele alınması hususunda öne sürdüğü çerçevedeki gibi empatik anlayışla gerçekleşir ve Onwualu Biafra Savaşı’nın toplumsal travmasını Azuka’nın kişisel travmasının üzerine, aileyi kültürel tarihin bir temsilcisi olarak kullanarak katmanlamaktadır.
Limit events, according to Dominick LaCapra’s definition, are traumatic historical events that transcend the known historical limits to become a part of a group’s collective memory. Due to their unique status, they incite ethical concerns when writing their history and their representation. Through shared collective trauma, limit events can become integral in the formation of collective identities. Writing about them require a certain level of association, which can create victim narratives if not properly balanced. Similarly, overly objective approaches can normalise their unique status and downplay their historical importance. The Biafran War, which started in 1967 with the declaration of independence of The Republic of Biafra, and ended in its rejoining Nigeria in 1970, is one such historical event where more than one million Igbo people died. Since then, it has become an integral part of both Igbo identity and centrepiece of nationalist narratives. In her “What the Dead Mad Said” Chinelo Onwualu tackles topics of personal and collective trauma in an interwoven and multilayered narrative, which revolves around Azuka’s journey to face her past trauma at her father’s funeral. Her confrontation with childhood sexual abuse and her family’s downfall enable her to reach an empathic understanding with her father’s shadow, even though she cannot bring herself to forgive him. Through Azuka’s personal journey of recovery, Onwualu argues for a revaluation of engagement with collective traumatic history by layering Biafran War and environmental concerns in a futuristic post-environmental disaster setting. Azuka’s confrontation with the shadow of her father takes place in the framework of how limit events should be approached with empathic understanding according to LaCapra and by having the family represent cultural history, Onwualu layers collective trauma of the Biafran War on Azuka’s personal trauma.