Suriyeli sığınmacıların 2011’den bugüne dek medyada önemli gündem konularından olduğu bilinmektedir. Sağlık, eğitim, sosyal yaşam, kültür gibi pek çok konuda haber öznesi olarak dikkat çeken Suriyeli sığınmacılarla ilgili haberler araçsal bakımdan görsel-işitsel medyada olduğu kadar yazılı basında da karşımıza çıkar. Ulus kimliği ve etnik kimlik arasındaki ayrımı görmek adına “biz” ve “onlar” ikili karşıtlığından yararlanılarak üretilen haberlerde Suriyeli sığınmacılara ilişkin dil ve söylem pratiklerinin ideolojik anlama ve algılama süreci çerçevesinde değerlendirildiğinde etkin olduğu söylenebilir. Çalışma, 2011 iç savaş kaynaklı göç sonrası dönem göz önünde bulundurularak birbirleri arasında farklılık taşıyan 3 farklı gazetenin (Sözcü, Hürriyet ve Sabah) söylem pratiklerini gözler önüne sermeyi amaçlamaktadır. Bu bağlamda çalışmada yöntemsel olarak van Dijk’ın söylem analizi çerçevesinde makro ve mikro yapıları doğrultusunda 2 kategoriye (eğitim ve vatandaşlık) ayrılan haber başlıkları ele alınmıştır. Çalışmanın sonucunda ele alınan 2 kategorideki birer örneği bulunan 3 gazetede yer verilen toplam 6 haberin ideolojik yeniden üretimde bulunduğu ve söylemin öznelerden çok bağlamında belirleyicilik kazandığı tespit edilmiştir.
Since 2011, Syrian refugees have remained a significant topic in media discourse. News coverage concerning Syrian refugees spans various domains, including health, education, social life, and culture, and is disseminated through both print and audiovisual media. Within this coverage, the language and discourse employed often rely on the binary opposition of “us” versus “them”, reinforcing distinctions between national and ethnic identities. This study aims to analyze the discourse practices of three newspapers -Sözcü, Hürriyet, and Sabah- which exhibit differing editorial perspectives, in the context of migration following the 2011 Syrian civil war. Methodologically, the study categorizes news headlines into two thematic areas, education and citizenship, and examines them through the macro and micro-structural dimensions of van Dijk’s discourse analysis framework. The findings indicate that six news articles, selected from the three newspapers (one from each category), engage in ideological reproduction, demonstrating that discourse is shaped more by contextual influences than by the subjects themselves.