Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre dünya çapında her sekiz kişiden biri ruhsal bir bozuklukla yaşamaktadır ve en yaygın olanları kaygı ve depresif bozukluklardır. İklim değişikliğine bağlı etkiler ruhsal bozuklukların görülme sıklığını artırıcı etkiye sahip olabilir. Nitekim insanların psikolojik durumları ve refahı üzerine iklim değişikliğinin direkt ve dolaylı şekilde etkilerinden bahsedilmektedir. Direkt etkiler arasında fiziksel nedenlerin oluşturduğu durumlar yer alırken dolaylı etkiler arasında insanların yaşam standardı ve altyapısı üzerine yaptığı negatif oluşumlar yer almaktadır. Akut etkileri, travma ve şok, travma sonrası stres bozukluğu, bastırılmış stres, kimlik kaybı, depresyon ve anksiyetedir. Kronik etkiler arasında ise saldırganlık, şiddet ve toplum üzeninde meydana gelen olumsuz değişimler yer alır. Fırtına ve sellerden dolayı daha fazla fiziksel tehlikeye maruz kalma ve buna bağlı anksiyete oranlarının yükselmesi akut hava olaylarının doğrudan etkileri, aşırı ısı ve temiz su kaynağına erişim gibi uzun süreli kronik strese maruz kalma sonucunda şiddet ve saldırganlıkta artış subakut hava olaylarının doğrudan etkileri arasında gösterilmektedir. Ev, işyeri ve altyapıda meydana gelen hasardan dolayı anksiyete ve duygu durum bozukluk oranlarının artması akut hava olaylarının dolaylı etkisi, fiziksel sağlık etkilerinin oluşması ve geçim kaynaklarının zarar görmesi sonucunda duygu durum bozukluğu ve intihar eğiliminin artması da subakut hava olaylarının dolaylı etkisinden kaynaklanmaktadır. Sonuç olarak iklim değişikliğinin genel olarak, minimal stres ve sıkıntı semptomları, anksiyete, uyku bozuklukları, madde bağımlılığı, depresyon, travma sonrası stres bozukluğu, şiddete meyil ve intihar düşünceleri gibi sorunlara neden olabildiği gerçeği ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle süreci doğru bir şekilde yönetmek ve ruh sağlığını korumak için iklim değişikliğine karşı önleyici tedbirler almak çok önemlidir.
According to the World Health Organization, one in eight people worldwide live with a mental disorder, with anxiety and depressive disorders being the most common. Climate change-related impacts may have the effect of increasing the prevalence of mental disorders. Indeed, direct and indirect impacts of climate change on people's psychological state and well-being have been reported. While direct effects include situations caused by physical causes, Indirect impacts include the negative impact on people's standard of living and infrastructure. Acute effects include trauma and shock, post-traumatic stress disorder, repressed stress, loss of identity, depression, and anxiety. Chronic impacts include aggression, violence, and negative changes in society. Direct impacts of acute weather events include increased exposure to physical danger from storms and floods and increased rates of anxiety, while direct impacts of subacute weather events include increased violence and aggression as a result of prolonged exposure to chronic stress such as extreme heat and lack of access to clean water. Increased rates of anxiety and mood disorders due to damage to homes, workplaces, and infrastructure are the indirect effects of acute weather events, and increased rates of mood disorders and suicidal tendencies due to physical health impacts and damage to livelihoods are the indirect effects of sub-acute weather events. In conclusion, climate change, in general, can cause minimal symptoms of stress and distress, anxiety, sleep disorders, substance abuse, depression, post-traumatic stress disorder, violent tendencies, and suicidal thoughts. Therefore, taking preventive measures against climate change is very important to manage the process correctly and protect mental health.