Bir kentin kendine özgü kimlik kazanması, karmaşık bir sürecin ürünüdür ve çeşitli faktörlerin etkileşimini içerir. Kentin tarihî geçmişi, coğrafi konumu, kültürel mirası, mimarisi, açık alan heykelleri ve toplumsal dokusu, bu kimliğin temel bileşenlerini oluşturur. Kent, zaman içinde geçirdiği değişimlerle birlikte, bu unsurları bir araya getirerek benzersiz bir kimliğe bürünür. Her kent, geçmişindeki yaşadığı izlerle şekillenerek kendine özgü kimlik kazanır, Sokakların, meydanların, binaların ve diğer mekânsal unsurların kendine has bir kimliğin olması . Bu kimlik, o mekânda yaşayan insanların kültürel örüntülerini yansıtmadıkça tam olarak anlaşılamaz. O kentin sahip olduğu tarihi eserleri, mimari yapıları, açık alanlardaki heykelleri ve sokakları olarak geçmişin izlerini taşırlar ve bu izlerle birlikte o kentin içinde barındırdığı kültürel öğeleriyle varlık bulurlar. Kent sakinleri, bir kentin kültürel zenginliklerini, tarihini ve sosyal dinamiklerini oluşturan önemli yapı taşlarıyla birlikte benzersiz bir hikayeye sahiptirler. Sonuç olarak, kentin kendine has karakter kazanması, tarihi binaları ,açık alan heykelleri ve sokaklarıyla, aynı zamanda o kentte yaşayan ve etkileşimde bulunan tüm paydaşlar/insanların katkılarıyla mümkündür.Bu noktada, mekân ile topluluk arasındaki etkileşim önem kazanır. İnsanlar, yaşadıkları mekânın kültürel mirasını korumak ve geliştirmek adına çeşitli etkileşimlerde bulunurlar. Bu etkileşimler, kentin kültürel boyutunu şekillendirir ve ona özgü bir karakter kazandırır. Bu sayede, bir kent sadece fiziksel bir yer olmanın dışında, aynı zamanda içindeki toplulukların kimliğini yansıtan bir yaşam alanı haline gelir. Bu şekilde, kentler sadece fiziksel mekanlar olarak kalmaz , aynı zamanda insanların bir araya geldiği, etkileşimde bulunduğu ve birlikte yaşadığı topluluklar olma özelliğini sürdürebilirler.
A city's acquisition of its unique identity is the product of a complex process and involves the interaction of various factors. The city's historical past, geographical location, cultural heritage, architecture, outdoor sculptures and social fabric constitute the basic components of this identity. The city takes on a unique identity by bringing these elements together, along with the changes it has undergone over time. Each city gains its own identity by being shaped by the traces of its past. Streets, squares, buildings and other spatial elements have their own identity. This identity cannot be fully understood unless it reflects the cultural patterns of the people living in that place. They carry the traces of the past as the historical artifacts, architectural structures, sculptures in open areas and streets of that city, and they come into existence with these traces and the cultural elements that the city contains. City residents have a unique story along with the important building blocks that make up a city's cultural richness, history and social dynamics. As a result, a city can gain a unique identity with its historical buildings, open space sculptures and streets, as well as with the contributions of all stakeholders/people living and interacting in that city. At this point, the interaction between space and community becomes important. People engage in various interactions to protect and develop the cultural heritage of the place they live in. These interactions shape the cultural dimension of the city and give it a unique character. In this way, a city becomes not only a physical place, but also a living space that reflects the identity of the communities within it. In this way, cities not only remain physical places, but can also continue to be communities where people meet, interact and live together.