Milletlerin giyim-kuşam tercihlerinin belirlenmesinde, yaşanılan coğrafya, iklim, din ve semboller önemli bir yere sahiptir. Tarih boyunca kullanılan ticaret yolları faklı ham maddelerden üretilen kumaş, dokuma, deri ve diğer materyaller birbiri ile kaynaştırılarak kullanılmıştır. Tercih edilen ürünler zaman zaman başka bölgelerden ve memleketlerden getirtilmiştir. Dikilen ya da ülke dışından getirtilen kıyafetler çarşı ve pazarlarda satılarak halkın ihtiyacı karşılanmıştır. İklim türleri gözetilerek üretilen dokumalar kullanıldıkları yerlere ve materyallere göre değişim göstermektedir. Kıyafetler ince ve kalın dokumalardan, geniş ve dar olarak üretilip hakların, günlük yaşamlarının, katılınan merasim, bayram ve kutlamalarının önemli parçaları olmuştur. Semboller ve takılar da halk kültüründe bir o kadar önemlidir. Milletleri ve inançları temsil eden takılar gerek erkek gerekse kadınların giyim-kuşamlarında bütünleyici rol oynamıştır. Böylece dünya halkları kendilerine has giyim-kuşamlarını zaman içerisinde belirlemişlerdir. Minyatür ve gravürlerden anlaşıldığı üzere göçebe Türkler, tarihin hemen hemen her döneminde benzeri türden kıyafetleri kullanmışlardır. Yün, kıl ve derinin ağırlıklı kullanımıyla ortaya çıkan ürünler Türk dünyasında oldukça yaygınlaşmıştır. Farklı iklim ve coğrafyalarda yaşamlarını sürdüren Türklerin giyim-kuşamları çeşitlilik göstermektedir. Savaşçı olmalarından ötürü kadın ve erkekler hane içinde ve dışında genel olarak kaftan ve şalvar kullanımı uygun görmüştür. Tarihin çeşitli dönemlerinde olduğu gibi Selçuklular döneminde de kadın ve erkek giyim-kuşamında şalvar ve kaftanın kullanımına rağbet edildiği görülmektedir. Türklerin görsel sanatlara, estetiğe her daim önem verdikleri, fethettikleri toprakları yeniden âbâd ettikleri ve kendilerine özgü sanatlarını o bölgelerde icra ettikleri bilinmektedir. Horasan’da, Hint alt kıtasında, Balkanlarda, Avrupa’da ve Afrika’da mimari sanatları ve yapıları ile kendilerinden söz ettiren Türk toplumu geçmişten günümüze ulaştırdıkları ata mirasları ile âdeta görsel şölen sunmaktadırlar. Seyyahların seyahatnamelerinde de anlattıkları gibi Türkler, temizlik konusunda hassas bir millet olarak tanınmaktadır. İslâmiyet ile kendi görenek, gelenek ve alışkanlıklarını harmanlayan Türk toplumu inşa ettirdikleri sayısız hamamları ile temizliğin önemini vurgulamıştır. Dış görünüş, bakım ve koku konularında hassas davranan Tük halkı bulunduğu her coğrafyada iyi yönde dikkatleri üzerlerine çekmeyi başarmıştır. Selçuklu döneminde yetişen bitki ve baharatların karışımından ortaya çıkan oldukça farklı seçenekleri barındıran ıtriyat sektörü de halkın önde gelenlerinin ilgisini çekmiştir. Bilindiği gibi Kâşgarlı Mahmud, Dîvânü Lugâti’t-Türk adlı eserini Büyük Selçuklular döneminde kaleme almıştır. Yaşadığı çağda kullanılan dil ve lehçelerden oluşan bolca örneklere yer verdiği eserinde kültürel açıdan da oldukça zengin bir bilgi birikimini günümüz okurlarına aktarmıştır. Araştırmacıların farklı açılardan ele aldığı eser, çalışmamızda Selçuklular döneminde ilgi gören giyim-kuşam ve süs eşyalarının aktarımıyla incelenmiştir.
Geography, climate, religion and symbols have an important place in determining the clothing and dressing preferences of nations. The trade routes used throughout history have been used by combining fabrics, weaving, leather and other materials produced from different raw materials. Preferred products have been imported from other regions and countries from time to time. Clothes sewn or imported from abroad were sold in bazaars and markets to meet the needs of the people. The weavings produced by considering climate types vary according to the places and materials they are used. Clothes were produced from thin and thick weavings, wide and narrow, and became important parts of the rights, daily lives, ceremonies, festivals and celebrations. Symbols and jewellery are just as important in folk culture. Jewellery representing nations and beliefs have played a complementary role in both men's and women's clothing and attire. Thus, the peoples of the world have determined their unique clothing and attire over time. As it is understood from the miniatures and engravings, nomadic Turks have used similar types of clothes in almost every period of history. The products that emerged with the predominant use of wool, hair and leather have become quite widespread in the Turkish world. The clothing of the Turks, who lived in different climates and geographies, varied. Since they were warriors, men and women generally found it appropriate to use caftans and shalwar inside and outside the household. As in various periods of history, it is seen that the use of shalwar and caftan in women's and men's clothing and attire was popular during the Seljuk period. It is known that the Turks have always attached importance to visual arts and aesthetics, rebuilding the lands they conquered and performing their unique arts in those regions. The Turkish society, which has made a name for themselves with their architectural arts and structures in Khorasan, the Indian subcontinent, the Balkans, Europe and Africa, offers a visual feast with their ancestral heritage from the past to the present. As described by travellers in their travelogues, Turks are known as a nation sensitive to cleanliness. Blending Islam with their own customs, traditions and habits, Turkish society has emphasised the importance of cleanliness with the numerous baths they have built. The Turkish people, who are sensitive about appearance, care and odour, have managed to attract attention in a good way in every geography. The herbs and spices grown during the Seljuk period, and the herbal industry, which contains quite different options, also attracted the attention of the leading people of the people. As it is known, Kâshgarlı Mahmud wrote his work Dîvânü Lugâti't-Türk during the Great Seljuk period. In his work, in which he included plenty of examples of the languages and dialects used in the era he lived in, he transferred a very rich cultural knowledge to today's readers. The work, which has been handled by researchers from different angles, has been examined in our study with the transfer of clothing-dressing and ornaments that were of interest during the Seljuk period.