Şu anda sonuçlandırılan Güney Sudan iç savaşı 2013'te başladı. Çatışma orantısız bir şekilde büyüdü ve dünyanın en genç ulusu için felaket oldu. 2014'te ABD ve diğer ülkelerden gelen yaptırımların ortasındaki baskı, muhalif tarafları üretken bir barış ve uzlaşma sürecine zorladı. Bununla birlikte, hem hükümet hem de isyancı güçler, diğerinin çöküşünü beklerken kendilerini sağlamlaştırdıkları için zayıf bir başarı elde edildi. Ocak 2015'teki gelişmeler olumlu bir hamleye işaret etti: taraflar ateşkese ulaştı ve barış görüşmelerinin ana hatları çizildi. Arabulucular ve diğer tarafsız taraflar ise istikrarı sağlamak için ateşkesten faydalanmalıdır. Çünkü bir yıl daha savaş, şüphesiz bir devlet olarak Güney Sudan'ın egemenliğini tehdit edecek olan parçalanmayla sonuçlanacaktır. Bu makale etnik kavgaların nedenini, askeri faaliyetleri, savaşın Güney Sudan halkı için sonucunu, dış güçlerin rolünü ve barışçıl bir çözüme ulaşmanın yollarını özetlemektedir.
South Sudan’s recently ended civil war began shortly after gaining independence in 2013. The conflict grew out of proportion and became disastrous for the world’s youngest nation. In 2014 pressure amid sanctions from the international community forced rival parties into a productive process of a peace deal. However, there was little success as both the rebel militia and the government anticipated the downfall of each other. January 2015 indicated a positive move: the parties agreed to a cease-fire and peace talks were outlined. Mediators and other neutral parties, on the other hand, must take advantage of the situation to ensure stability. Another year of war will undoubtedly lead to a division, which will ultimately endanger South Sudan's sovereignty. This article describes the causes of ethnic struggles, military operations, the consequences of war, the role of external forces, and how to reach peaceful solutions.