Bu makale, Stuart Hall'un “kodlama- kod açımlama” modelinin okumasıdır. Türkiye’de gittikçe azalan su kaynaklarına, su tüketimine ve kullanımına dikkat çekmek için Finish markası tarafından hazırlanan ve tüketiciler tarafından sosyal mecralarda oldukça da fazla etkileşim alan “Suyun Sonu Görünüyor” adlı reklam çalışmasının izleyiciler tarafından nasıl okunduğu nitel araştırma yöntemlerinden birini oluşturan alımlama analiz tekniği ile ortaya konulmaya çalışılmıştır. Alımlama analizi izleyicilerin medya metinlerini anlamalarını, medya içeriğini bağlam içinde anlamlandırmalarının yolunu çizmektedir. Hall (1980)’un da belirttiği gibi, medya mesajları, anlam yaratan semboller ve sembolik araçlardır, çünkü "anlam" alınmazsa "tüketim" olamaz. Anlam pratikte ifade edilmezse, etkisi de olmaz. Bu yaklaşımlardan hareketle farklı yaş, eğitim, cinsiyet ve sosyo-ekonomik düzeydeki 10 kişi ile yapılan derinlemesine mülakat tekniği ile katılımcılara reklam çalışması ve içeriğiyle ilgili olarak çeşitli sorular sorulmuştur. Verilen cevaplar sonucunda da katılımcıların ne tarz bir okuma (egemen-hegemonik, tartışmalı-müzakereli, karşıt-muhalif) yaptıkları, reklam çalışmasını nasıl yorumladıkları Hall’un yaklaşımıyla ortaya konulmuştur. Araştırmanın sonuçlarına göre katılımcı kişilerin reklam çalışması ile ilgili ağırlıklı olarak hegemonik (egemen) okuma yaptıkları, markaların sosyal içerikli, farkındalık oluşturmaya yönelik reklam çalışmalarını destekledikleri görülmüştür.
The purpose of the present article is to examine Stuart Hall's "encoding-decoding" model. The qualitative reception analysis technique was used to analyze the reception of the commercial film titled "The End of Water is Near," which was produced by the Finish brand in order to draw attention to excessive water consumption and diminishing water resources in Turkey and received a lot of interaction from consumers on social media. Reception analysis offers insight into how consumers comprehend media texts and interpret media material in context. Media messages, as Hall (1980) pointed out, are symbols and symbolic tools that produce meaning, because there can be no "consumption" without "meaning." It has no influence if the meaning is not communicated in practice. Using the in-depth interview technique, 10 individuals of diverse ages, educational backgrounds, genders, and socio-economic levels were asked numerous questions regarding the commercial film and its content based on these techniques. With Hall's technique, the participants' reception (dominant-hegemonic, controversial-negotiative, opposite-dissident) and interpretation of the commercial were revealed based on their responses. The participants' responses were generally hegemonic (dominant), and they favored commercials with social content and an aim to raise awareness, according to the study's findings.