Eskişehir Alaeddin Camii Eskişehir, Odunpazarı İlçesinde, Alaaddin parkı içerisinde yer alır. Cami dikdörtgen planlıdır. Kirişlemesi alttan kaplamalı ahşap tavan ve ortasında yer alan ahşap kubbe ile örtülüdür. Son cemaat yeri betonarme düz tavanlıdır. Eskişehir Alaaddin Camisinin inşaat kitabesi günümüze ulaşmamıştır. Cami bugüne kadar yapılmış onarımlarla ile özgün unsurlarını yitirmiştir. Caminin banisi belli değildir. İnşa edildiği tarihten bugüne özgün olarak sadece eski minaresinin kaidesi ve minarenin 1268 tarihli inşa kitabesi ulaşmıştır. Bu kitabeden anlaşıldığına göre minarenin banisi aynı zaman da bir Moğol emiri olan Cacaoğlu Cibril’dir Bu çalışma da Eskişehir Alaaddin Cami’sinin 19. Yüzyılın sonundan günümüze kadar elde edebildiğimiz fotoğraflarının kronolojik olarak sıralaması yapılmış ve yaklaşık 150 yıldır süreçte yapılan onarımlarla değişen mimarisi belgelenmeye çalışılmıştır. Elde ettiğimiz fotoğraflara bakarak değerlendirdiğimizde caminin 19. Yüzyıl sonuna harap ve kullanılamaz durumda ulaştığı anlaşılmaktadır. Bu yüzyıl sonunda bir takım onarım çalışmalarına yönelik gayretler anlaşılsa da yapının ağırlıkla 20. Yüzyılın ikinci yarısından sonra yapılan onarımlar sonucu bugünkü mimarisine kavuştuğu söylenebilir.
Eskişehir Alaeddin Mosque is located in Eskişehir, Odunpazarı District, within the Alaaddin park. The mosque has a rectangular plan. Its beam is covered with a wooden ceiling with underlayment and a wooden dome in the middle. The last congregation place has a reinforced concrete flat ceiling. The construction epitaph of Eskişehir Alaaddin Mosque has not reached the present day. The mosque has lost its original elements with the repairs made so far. The builder of the mosque is unknown. From the date of its construction, only the base of the old minaret and the construction epitaph of the minaret dated 1268 have survived. As it is understood from this inscription, the minaret was built by Cacaoğlu Jibril, who was also a Mongolian emir. When we evaluate by looking at the photographs we have obtained, it is understood that the mosque reached the end of the 19th century in a dilapidated and unusable condition. Although the efforts for some restoration works were understood at the end of this century, it can be said that the building gained its present architecture as a result of the repairs made after the second half of the 20th century.