Sosyal sorun olgusu, insanlık tarihinin başlangıcından bu yana toplumsal yaşam üzerinde çok fazla baskı oluşturmuştur. Sosyal sorunlarla birlikte ortaya çıkan sosyal dışlanma durumu bu kavramın üzerinde durulmasını zorunlu kılmaktadır. Genel olarak sosyal dışlanma kavramı, toplumun bir parçası olmak ve topluma uyum sağlamak anlamına gelen sosyal bütünleşmenin karşıtı olarak kullanılmaktadır.Sosyal dışlanma, toplumsal yaşama katılımı engellemekle birlikte bireylerin toplum tarafından alışılmış üretim yöntemlerinin dışına itilmesinin nedenini de gündeme getirmektedir.Toplumsal yaşama uyum sağlayamama ve mevcut üretim süreçlerinde yer almama, toplumun barış içinde yaşamasını engelleyen ve bir arada yaşama kültürünü zedeleyen etkenleri içermektedir. Sosyolojinin önemli kavramlarından biri haline gelen ve yaşamın her döneminde ve alanında ortaya çıkması muhtemel olan “sosyal dışlanma” bu çalışmanın temel çerçevesini oluşturmaktadır.
The social problem phenomenon has put a lot of pressure on social life since the beginning of human history. The social exclusion situation, which arises with social problems, necessitates that this concept should be emphasized. In general, the concept of social exclusion is used as the opposite of social integration, which means being a part of society and adapting to society. Social exclusion prevents participation in social life but it also raises the reason why individuals are pushed out of the usual production methods by the society. The inability to adapt to social life and not taking part in existing production processes include factors that prevent society from living in peace and undermine the culture of coexistence. "Social exclusion", which has become one of the important concepts of sociology and which is likely to occur in every period and area of life, constitutes the basic framework of this study.