Bu araştırma, İbnü'l-Münzir el-Nisabûrî'nin cehalet kavramını tanımlamada, kelimelerini netleştirmede ve bu kavramın teorik açıdan belirlenmesinde onun ifadelerini diğer eleştirmenlerin açıklamalarıyla karşılaştırmasında ve uygulamalı yön açısından cehalet ile kadınları tasvir etmede yaklaşımının karşılaştırmalı endüktif yaklaşıma göre ele almaktadır. Cehalet konusu, günümüzün karışık konularından biri olarak kabul edilir ve bilginler, tanımlanması ve ravilerin tavsifinde farklı düşüncelere sahiptir. İbnü'l-Munzir el-Nisaburi, üçüncü ve dördüncü yüzyılın başlarında hadis eleştirmenlerinden biriydi. Cehalet kavramını tanımlayarak ve bunu birçok raviye uygulayarak amacına ulaştı. “el-Evesit” adlı kitabı sünenden, tenkid hükümlerini içeren en çok kitaplarından biri olduğu için, araştırmayı bununla sınırlı tutmak gerektiğini düşündüm. Araştırmayı da genişletmemek için, erkekler arasında cahil olarak nitelendirdiği kişilere dokunmadan cahil dediği rivayetlere dahil ettik. Bu araştırma üç bölümden oluşuyordu: İlk bölümü İbnü'l-Münzir'in kişisel ve bilimsel biyografisini tanıtmanın yanı sıra eleştirel hükümlerin çoğunu içeren kitabını da tanıtmaktı ve rivayet konusunda altın çağda yaşadığı sonucuna vardım. Ebu Hatim er-Razi gibi zamanının büyük şeyhlerinden ders almış ve talebelerinden biri olan İbn Habban gibi öğrencisi olmuştur. İkinci bölüme gelince, genel olarak eleştirmenler ve özel olarak İbnü'l-Münzir arasında cehalet kavramını açıklamaktı ve burada cehaletin en fazla kullandığı yer; rivayeti az olan ravi ve kendisinden sadece bir ravisi olan raviye kullanılmakta olduğu tespit ettik. Üçüncü bölüm ise cehalet ile nitelendirilen kadın râvilerle ilgiliydi ve sayıları dörde ulaştı. Araştırmacı, tabakatı ilerlemesine rağmen çoğu eleştirmenin İbnü'l-Münzir'in onları cehaletle nitelendirmesi konusunda hemfikir olduğu sonucuna vardı. Rivayetleri azdı ve kendilerinden, birden fazla râvî rivayet edilmedi.
الملخص:
يتناول هذا البحث بياناً لمنهج ابن المنذر النيسابوري في تحديد مفهوم الجهالة، وبيان ألفاظها ومقارنة أقواله بأقوال غيره من النقاد في تحديد مفهومها في الجانب النظري، وفي توصيف النساء بالجهالة في الجانب التطبيقي، وفق المنهج الاستقرائي المقارن، فيُعدُّ موضوع الجهالة من الموضوعات الحديثية الشائكة، وللعلماء في تعيينها وتوصيف الرواة بها مذاهب شتى، وكان ابن المنذر النيسابوري من نقّاد الحديث في القرن الثالث ومطلع القرن الرابع، وقد أدلى بدلوه في تحديد مفهوم الجهالة وفي إطلاقها على عدد من الرواة ، ولمّا كان كتابه الأوسط من السنن أكثر مؤلفاته التي اشتملت على أحكامه النقدية أرتأيت أن يكون البحث محصوراً به، ولئلا يتسع البحث كذلك جعلناه في الراويات التي أطلق عليهنّ الجهالة دون أن أتطرق لمن وصفهم بالجهالة من الرجال ، وقد جاء هذا البحث في ثلاثة مباحث: كان المبحث الأول للتعريف بسيرة ابن المنذر الشخصية والعلمية، وكذلك للتعريف بكتابه الذي اشتمل على معظم أحكامه النقدية، وفيه توصلت إلى أنّه عاش في العصر الذهبي للرواية وأخذ العلم عن كبار شيوخ وقته كأبي حاتم الرازي، وتتلمذ عليه عظماء كابن حبان. وأمّا المبحث الثاني فكان لتحرير مفهوم الجهالة عند النقّاد عموماً وعند ابن المنذر خصوصاً، وفيه توصلتُ إلى أنّ أكثر إطلاق الجهالة يكون في الراوي المقل من الرواية، وفي الراوي الذي ليس له إلا راوٍ واحد. وأمّا المبحث الثالث فكان عن الراويات الموصوفات بالجهالة، وقد بلغ عددهنّ أربعة، وقد توصّل الباحث إلى أنّ معظم النقّاد وافقوا ابن المنذر في تجهيله لهنّ رغم تقدّم طبقتهنّ؛ إذ كنّ قليلات الرواية، ولم يرو عنهنّ أكثر من راو واحد.