Türklerin İslamlaşmasının ardından kurulan Büyük Selçuklu Devleti, Abbasi halifeleri ile ilişkisinin de etkisiyle Sünni İslam’ın siyasi ve askeri gücü haline gelmişti. XI. yüzyılın ortalarından itibaren Anadolu’ya yerleşmeye başlayan Türkler, Malazgirt savaşı ardından burada yeni kurdukları beylikler ve sonrasında Türkiye Selçuklu Devleti ile kendilerini göstermişlerdir. XIII. yüzyılın sonlarına gelindiğinde Türkiye Selçuklu Devleti’nin siyasi gücünü yitirip gittikçe zayıflamasıyla birlikte ikinci beylikler dönemi başlamıştır. Tüm bu süreç içerisinde, Orta Asya’da başlayan İslamlaşma hareketi ile Müslümanlaşan Türklerin, Anadolu’ya geldikten sonra dini açıdan ne tür farklılaşmalar yaşadığı merak duygumuzu hareketlendirmiştir. Bu doğrultuda hazırlanan çalışmada; öncelikle Türklerin uzun yıllar süren İslamlaşma süreci genel hatlarıyla ele alınıp, ardından Anadolu’da tesis ettikleri yeni siyasi yapıların İslam anlayışı, Saruhanoğulları Beyliği özelinde incelenmeye çalışılmıştır. Türkiye Selçuklu Devleti’nin yıkılması ile birlikte Batı Anadolu’da kurulan Saruhanoğulları Beyliği’nin idarecilerinin dini konulardaki yaklaşımı, alim ve din adamlarına verdikleri önem, inşa ettirdikleri dini müesseseler ve özellikle tasavvufi çevreler ile ilişkileri kapsamında değerlendirilmeye çalışılmıştır.
The Great Seljuk State, which was established after the Islamization of the Turks, became the political and military power of Sunni Islam with the effect of its relations with the Abbasid caliphs. XI. from the middle of the century, they began to settle in Anatolia, and after the Battle of Malazgirt, they showed themselves with the principalities they had just established here, and then with the Turkey Seljuk State. XIII. when we come to the last century beyliks began the second period with the Turkey Seljuk Empire weakened gradually loses political power. The process of Islamization of the Turks that lasted for many years was discussed in general terms, and then the Islamic understanding of the new political structures they established in Anatolia was tried to be examined in terms of the Sarukhanid dynasty. The approach of the administrators of the Sarukhanid dynasty, established in western Anatolia with the fall of the Turkey Seljuk State, on religious issues, the importance they give to scholars and clergy, the religious institutions they have built, and especially their relations with Sufi circles were tried to be evaluated within the scope of.