639 yılında İslam ordularınca fethedilen Diyarbakır, o tarihten cumhuriyet dönemine kadar 19 farklı devlet tarafından idare edilmiştir. XV.yy.’da Akkoyunlular, XVI.yy.’da Osmanlılar şehirde önemli imar faaliyetleri yürütmüşlerdir. Bu dönemlerde inşa edilen Safa Parlı Camii, Nebi Camii, Hüsrev Paşa Camii, İskender Paşa Camii, Ali Paşa Camii, Behram Paşa Camii ve Melek Ahmet Paşa Camii bünyesindeki çini süslemeler ile dikkat çekmektedirler. Bu yapılardaki çiniler genellikle iç mekan kaplaması olarak kullanılmış, sadece iki örnekte minare kaidesinde de mozaik olarak uygulanmıştır. Diyarbakır mimari eserlerindeki bezeme anlayışı Akkoyunlu ve Osmanlı devrinde yoğunlaşarak özellikle camilerde kendini göstermiştir. Çünkü camiler, mimari yapılar arasında odak noktası konumundadır. Akkoyunlular devrinde Diyarbakır’ın çini merkezlerinden biri olduğu ve şehirde çini atölyesinin olduğu tespit edilmiştir. Osmanlı camilerinde kullanılan çiniler, o dönemde çini sanatında zirve yapmış olan İznik çinilerinden hem motif hem de üretim kalitesi açısından farklı olduğundan Diyarbakır’da Osmanlı döneminde de bir çini üretim atölyesi olması kuvvetle muhtemeldir. Bu atölyede klasik üsluba çok yakın üretimler yapılmıştır. Bu çalışma ile Diyarbakır il merkezinde bulunan camilerdeki çinilerin konumları, süsleme kompozisyonları, yapım teknikleri, günümüzdeki durumları ve desenlerinin karşılaştırılması üzerinde durulacaktır.
Diyarbakır, which was conquered by the Islamic army in 639, was managed by 19 different states up to the foundation of the Turkish Republic. Aqqoyunlu (in XV. Century) and Ottomans (in XVI. Century) constructed important buildings. Safa Parli, Nebi, Hüsrev Paşa, İskender Paşa, Ali Paşa, Behram Paşa and Melek Ahmet Paşa mosques, constructed in these years, are remarkable for tile ornaments. The tiles in these buildings are mostly used as an interior lining and only two of them have faience mosaics on the bedplate of their minaret. Ornaments of the architectural monuments in Diyarbakir appeared especially in mosques mostly in Aqqoyunlu and Ottoman Empire periods because the mosques were the focal point of all of the architectural monuments. In the Aqqoyunlu period, Diyarbakir was one of the tile production centers and the existence of the atelier in that city was confirmed. Tiles which are applied in Ottoman mosques are different from Iznik tiles because both pattern and production quality of Iznik tiles are at the peak level. In the light of these, Diyarbakir most probably has a tile atelier in the Ottoman period too. Productions of that atelier are similar to classical style. In this research, the location of the tiles, compositions of ornaments, the production techniques, contemporary conditions, and comparisons of ornaments in the mosques of the center of Diyarbakir will have discoursed.