19. yüzyıl Osmanlı Devleti için reformlar çağıdır. Bu yüzyıla kadar hâkim olan klasik dönem anlayış ve kurumlarının artık modern çağın ihtiyaçlarına cevap veremediği görüldü. Dolayısıyla modern çağın ihtiyaçlarına cevap verecek ve devletin modernleşmesini sağlayacak düzen kurulmaya, kurumlar oluşturulmaya çalışıldı. Klasik düzenin en bariz kurumlarından birisi askeri teşkilattı. Dönemin gereklerine bakıldığında Osmanlı ordusu savaş usulü, teçhizat ve teşkilat bakımından geri kalmış bir görüntü sergilemekteydi. Tanzimat’ın üç başlıktan oluşan mütevazı bir reform programı vardı. Bunlar; tüm Osmanlı tebaasının can, mal ve namus güvenliği ile bunların bir teminat altına alınması, düzenli bir vergi toplama sisteminin kurulması ve düzenli askere alma, askerlik süresi ve şartlarının belirlenmesidir. Tanzimat’ın bir gereği olarak askerlik konusunda adaletli bir sistem kurmak için çalışmalar başladı ve 8 Eylül 1843 tarihli fermanla askerlik ile ilgili düzenlemeler açıklandı. Bu düzenlemelerden biri askerlik hizmetine alınacakların ad çekme usulü/Kurʹa-i Şerʹiyye ile belirlenmesidir. Bu çalışmada Kurʹa-i Şerʹiyye usulü ve bu usulün Urfa ve çevresinde uygulanması ele alınacaktır.
The 19th century is the age of reforms for Ottoman Empire. It was seen that the classical period understanding and institutions of the Ottoman Empire dominant until this century can no longer respond to the needs of the modern age. For this reason, a need to establish a system and institutions that will respond to the needs of the modern age and modernization of the Ottoman Empire. One of the most obvious institutions of the classical order is the military organization. When looked at the requirements of the period, the Ottoman army displays a backward image of war methods, military equipment and organization. The Rescript of Gülhane had a modest reform program consisting of three chapters. These; the security of life, property and honor of all Ottoman subjects and, the establishment of a regular tax collecting system and regular military service including the determination of a regular duration and appropriate military conditions. As a necessity of the Rescript of Gülhane, the Ottoman State began to establish a just system to supply the demand for soldiers, or the necessity of the military and with a decree on 8 September 1843 the regulations concerning military service were announced. One of these arrangements is that they are to be taken into military service by the name drawing procedure or by Kurʹa-yı Şerʹiyye. In this study, the Kurʹa-i Şerʹiyye method and its application in Urfa and its surroundings will be discussed.