Teknoloji ve endüstrinin hızla gelişmesiyle icat edilen sinema; resim, heykel ve fotoğraf sanatlarında yer alan imgelerin yanında mizansen, kurgu ve ses öğeleriyle sinematografik imgeler sunar. Birçok kavram ve düşünceyi içerisinde barındırarak görsel-işitsel bir dil kullanan sinema, enformasyon sunma özelliğinden ziyade görüntüler üzerinden düşünceler üretme yetisine sahiptir. II. Dünya Savaşı ve sonrasında İtalyan Yeni Gerçekçiliğin yarattığı değişim, Fransa’da ortaya çıkan Yeni Dalga Akımı ile zirve noktasına ulaşmıştır. Bu çalışma Jean-Luc Godard’ın Çinli Kız filmini Peter Wollen’in karşı sinema kavramı perspektifinden anlamaya çalışarak geleneksel anlatımı nasıl yapıbozuma uğrattığı irdelenmiş ve yönetmenin zihninde yarattığı imgeler dünyasına odaklanarak içerik analizi yöntemi ile çözümlenmiştir. Analizler neticesinde Godard’ın Çinli Kız’ı sinematografik anlatı öğelerinin her birini yaratıcı bir yöntem ile kullanarak geleneksel anlatıda standart hale gelen imgelerin kullanımına ve filmde seyircinin sadece geleneksel sinemaya karşı değil aynı zamanda estetik ve politik alanda da alternatif bir bakış açısı getirme çabasında olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Cinema invented with the rapid development of technology and industry; Besides the images in painting, sculpture and photography arts, it offers cinematographic images with layout, fiction and sound elements. Cinema, which uses an audio-visual language by containing many concepts and ideas, has the ability to generate thoughts through images rather than the ability to present information. The change created by Italian New Realism in World War II and its aftermath reached its peak with the New Wave Stream emerging in France. This study examined how Jean-Luc Godard had destructed traditional narrative by trying to understand Chinese Girl from the perspective of Peter Wollen’s concept of counter-cinema, and was analyzed by content analysis method, focusing on the World of images created in the director’s mind. As a result of the analysis, it was determined that Godard used each of the Chinese Girl’s cinematographic narrative elements with a creative method to use images that became standard in the traditional narrative and that the audience in the film was trying to bring an alternative perspective not only aganist traditional cinema, but also in aesthetic and political space.