Post-Fordizm, küreselleşme, bilgi ve iletişim teknolojisindeki gelişmeler ve ekonomiye giren ‘esneklik’ ilkesi ile birlikte çalışma yaşamında son yıllarda birçok köklü değişiklik yaşanmıştır. Bu değişim rüzgârı; üretim sürecinden sektörel yapıdaki değişime, işgücü yapısından işgücünden beklenen özelliklere, işverenlerin taleplerinden çalışanların beklentilerine, çalışma sürelerinden çalışma mekânlarına kadar çalışma yaşamına dair pek çok etmeni etkisi altına almıştır. Böylece “esnek çalışma” kavramı ve esnek çalışma uygulamaları, çalışma yaşamında giderek daha fazla yer edinmeye başlamıştır. İşverenlerin yanı sıra özellikle çalışanların talepleri doğrultusunda ortaya çıkan esnek çalışma süreleri ve esnek çalışma mekânları uygulamaları çeşitlenerek genişlemiş ve yaygınlaşmıştır. Son yıllarda ortaya çıkan ve hem dünyada hem de ülkemizde oldukça yeni bir esnek çalışma mekânı uygulaması olan paylaşımlı ofisler, çalışanlara esnek çalışma sürelerinin yanı sıra pek çok avantaj sağlamaktadır. Paylaşımlı ofis uygulamasına odaklanan bu araştırma kapsamında, paylaşımlı ofis kullanıcılarıyla yüz yüze derinlemesine görüşmeler gerçekleştirerek konunun daha detaylı bir biçimde ele alınması amaçlanmıştır. Gaziantep’te gerçekleştirilen bu nitel araştırma sonucunda, çalışanların (bir işverene bağlı ya da bağımsız) başta esnek çalışma süreleri olmak üzere, kendilerine bir hazır ofiste bulunması gereken tüm imkânları sunan bu esnek çalışma mekânı uygulamasından büyük bir memnuniyet duydukları tespit edilmiştir. Paylaşımlı ofislerin, çalışanlara ve işverenlere sağladığı avantajlar dolayısıyla önümüzdeki yıllarda hem dünya hem de ülkemiz çapında daha fazla tercih edileceği ve yaygınlaşacağı tahmin edilmektedir.
With post-Fordism, globalization, developments in information and communication technology and the ‘flexibility’ principle that has entered the economy, many radical changes have been experienced in professional life in recent years. This wind of change has affected many factors related to professional life, from the production process to the change in the sectoral structure, from the labor structure to the expected characteristics of the workforce, from the demands of the employers to the expectations of the employees, from the working hours to the working places. Thus, the concept of ‘flexible working’ and flexible working practices have started to gain more and more place in the professional life. Flexible working hours and flexible working spaces, which emerged in line with the demands of employees as well as employers, diversified, expanded and became more widespread. Shared offices (co-working spaces), which have emerged in recent years and are a very new flexible working space implementation both in the world and in our country, provide employees with many advantages as well as flexible working times. Within the scope of this study, which focuses on the implementation of shared offices, it is aimed to discuss the issue in more detail by conducting face-to-face in-depth interviews with shared office users. As a result of this qualitative research conducted in Gaziantep, it has been concluded that the employees (affiliated with an employer or independent) are very pleased with this flexible working space implementation, which offers them all the opportunities they need to be in a ready office, especially flexible working hours. It is estimated that shared offices will become more preferred and widespread both in the world and in our country in the coming years due to the advantages they provide to employees and employers.