Toplumsal cinsiyet kavramı ve cinsiyetler arasındaki eşitsizlik tüm dünyada her geçen gün daha çok önemsenen bir konu olarak gündemdedir. Birçok uluslar arası örgüt, toplumsal cinsiyet gibi küresel çapta önem taşıyan konular hakkında bağımsız ve tarafsız çalışmalar yürütmektedir. Bunlardan biri olan Dünya Ekonomik Forumu da toplumların gelişmesine katkısı sebebiyle cinsiyet eşitliğini oldukça önemsemekte ve 2006 yılından beri 'Küresel Cinsiyet Eşitliği Raporları' yayınlamaktadır. Bu raporlar kendine özgü metodolojisiyle çeşitli kaynak ve fırsatlara, kadın ve erkeğin erişimindeki farkları ölçerek ülkeler arasında güvenilir bir sıralama sunmaktadır. Bu raporlarda Türkiye uzun yıllardır alt sıralardayken; Kuzey Avrupa ülkeleri istikrarlı biçimde ilk sıralarda yer almaktadır. Bu sonuç ilgili ülkelerin cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik eğitsel uygulamaları hakkında merak uyandırmaktadır. Çalışma bu meraktan yola çıkarak elde edilen verilerin döküman analizine tabi tutulduğu feminist yönelimli nitel bir araştırmadır. Analiz sonucunda İzlanda'da Hjalli yöntemi, İsveç'te Egalia anaokulu, Finlandiya'da ise Tasuko projesi örnek uygulamalar olarak öne çıkmaktadır. Çalışmada Türkiye'deki benzer uygulamalara da yer verilmektedir. Sonuç olarak örnek uygulamaların farklı kültürlerde de uygulanabilir nitelikte olduğu, olumlu çıktılar için ise sürekliliğin ve eşitlikçi yaklaşımın tüm eğitim sistemine nüfuz etmesi gerektiğinin önemi ortaya çıkmaktadır.
The consept of gender and gender inequality has become an increasingly important issue remaining on the agenda all over the world Many international organizations carry out independent and impartial studies on globally important issues such as gender. One of them, the World Economic Forum, puts high emphasis on gender equality due to its contribution to the development of societies and has been publishing 'Global Gender Gap Reports' since 2006. With their unique methodology, these reports provide a reliable ranking among countries by measuring the gaps between women and men in access to various resources and oppportunities. While Turkey has fallen behind in these reports for many years, Nothern Europen countries have steadily taken place near the top. This result arouses curiosty about the educational practices of the relevant countries to avhieve gender equality. This study is a feminist-oriented qualitative research in which the data obtained from this curiosity are subjected to document analysis. As a result of the analysis, the Hjalli method in Iceland, Egalia preschool in Sweden, Tasuko Project in Finland stand out as exemplary practices. The study also gives place to similar practices in Turkey. As a result, it becomes evident that exemplary practices are such as to be applicable in different cultures and that for positive outcomes, permanence and an equalitarian approach to penetrate the entire education system is essential.