İş sağlığı ve güvenliği alanındaki yasal gelişmelere ve sanayileşmenin artmasına paralel olarak hem mesleki anlamda hem de iş sağlığı ve güvenliği alanında kişisel olarak yetişmiş kalifiye personele ihtiyaç artış göstermektedir. Çalışanın güvenli bir ortamda çalışmasının garantilenmesi, bedenen ve ruhen tam bir iyilik haline sahip olması, meslek hastalığına tutulma riskinin ortadan kalkması, iş kazası neticesinde ölüm riskinin yok olması, kalıcı sakatlık ve yaralanmaların önüne geçilmesi demektir. Yapılan sağlıklı, güvenli ve kayıpsız işler neticesinde devlet bütçesinde büyük katkıların sağlanması, bu zamana kadar çekilen acıların ve zararların ortadan kalkması demektir (Güngör, 2017). Yapılan bu çalışmada öğrencilere, iş sağlığı ve güvenliği alanında eğitimlerin ilk defa verildiği meslek liselerinde, verimlilik belirlenmeye çalışılmıştır. Bu amaçla Tekirdağ Hayrabolu Ergün Korkmaz Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde meslek eğitimi alan öğrenciler örneklem olarak seçilmiş ve cevaplanması istenen şıklı olarak hazırlanmış 20 soru sorulmuştur. Çalışmada, öğrencilerin iş sağlığı ve güvenliğine mesleki okula ve iş hayatına bakışı, aldığı eğitimlerin yararlığı ve eğitimleri hayatına ne kadar uygulayabildikleri ölçülmüştür. Elde edilen veriler doğrultusunda yapılabilecek çalışmalar doğrultusunda öneriler sunulmuştur.
In line with the legal developments in the field of occupational health and safety and the increase in industrialization, the need for qualified personnel who are trained both professionally and in the field of occupational health and safety increases. Ensuring that the employee works in a safe environment, having a complete physical and mental well-being, eliminating the risk of suffering from occupational diseases, disappearing the risk of death as a result of an occupational accident, preventing permanent disability and injuries. Providing great contributions to the state budget as a result of healthy, safe and lossless works, means the elimination of the suffering and losses suffered until this time.