Antikçağın önemli filozoflarından olan Herakleitos, gerek insanlara ve gerek demokrasiye olan karşıtlığı ile bilinmektedir. Herakleitos insanın kendisine, çevresine ve evrene karşı bilgisizliği ya da kayıtsızlığı nedeniyle sıradan ve niteliksiz bir varlık olduğunu söylemekte ve ona göre bu tür insanlardan etrafta yığınla bulunmaktadır. Bu nedenle Herakleitos’un insanlara karşı tutumu, tamamen onları küçümseme ya da aşağılama şeklinde kendini göstermiştir. İnsanların çoğunluğu doğası gereği niteliksiz ya da sıradan olduğu için ve yönetim biçimlerinden olan demokrasi de bu niteliksiz ve sıradan insanlardan oluştuğu için Herakleitos, demokrasiye yönelik karşıt bir tavır takınmıştır. Dolayısıyla bu çalışma Herakleitos’un, gerek insanlara ve gerek demokrasiye yönelik neden karşıt bir tutum içerisinde olduğunu nedenleri ile birlikte ortaya koymuştur. Aynı zamanda bu çalışma ortaya çıkan sebepler doğrultusunda Herakleitos’un, gerek insanlara yönelik sert tutumu ve buradan yola çıkıldığında gerek demokrasiye karşı olan tavrında büyük bir haksızlık içerisinde olduğunu da ortaya çıkarmıştır.
Heraclitus, one of the important philosophers of antiquity, is known for its opposition to both people and democracy. Heraclitus says that man is an ordinary and unqualified being because of his ignorance or indifference to himself, his environment and the universe, and according to him, there are masses of such people. For this reason, Heraclitus' attitude towards people has manifested itself in the form of belittling or humiliating them. Since the majority of people are unqualified or ordinary in nature, and democracy, which is one of the forms of government, is composed of these unqualified and ordinary people, Heraclitus took a contrary attitude towards democracy. Therefore, this study reveals why Heraclitus has a contradictory attitude towards both people and democracy. At the same time, this study revealed that Herakleitos was in a great injustice both in his harsh attitude towards people and in his attitude towards democracy.