Yeşilçam, bir dönem kaybettiği popülerliğini kazanmaya devam etmektedir. Popüler kültürde ve tüketim kültüründe Türk sinemasına ait unsurlar yeni değerler atfedilerek yeniden üretilmekte, yeni medya platformları ve dijital dünyanın gerektirdiklerine uygun bir biçimde şekillendirilerek insanlara sunulmaktadır. Yeşilçam’ın bu ihyası, dayandığı klişe ile yapılmakta, zaten dayanmış olduğu klişe estetiği ile mümkün olmaktadır. Bu çalışma Bülent Oran’ın 3 melodramı Arım Balım Peteğim, Aşk Mabudesi, Karagözlüm üzerinden Yeşilçam’da işlenen klişeleri ele almakta, bu klişeler üzerinden sınıfsal ilişkiler ve kadın-erkek ilişkilerine dair çıkarımlarda bulunmaktadır. Kadın ve erkeğe biçilen roller belirli bir kalıba sokulurken bu kalıplar dönemin düşüncesine dair bilgiler vermekte; ilişkilere dair izleri takip etmeyi mümkün kılmaktadır.
Turkish cinema keeps gaining its popularity which had lost once. The element related to the Turkish cinema has been produced by giving new values to it and has been presented by being moulded in accordance with the new media platforms and the necessities of the digital world. The revival of the Turkish cinema has been conducted via the cliché upon which the Turkish cinema has been depended This study examines the clichés of the Turkish cinema and makes inferences about the class relations and relations between men and women. from 3 melodramas of Bülent Oran, namely, Arım Balım Peteğim, Aşk Mabudesi, Karagözlüm. While the roles of men and women are moulded, this gives information about the logic of the period and makes possible to follow the traces about the relations.