Modern zamanların makineleşen ve steriotipleşen insanın temelinde yalnızlaşma yer almaktadır. Yalnızlaşan insan aslında aile, akraba ve vatan bağlarını kaybetmektedir. Modernleşen, bireyselleşmiş insan bağ kurmakta, ilişkilerini uzun süre sürdürmekte kısıtlılıklar yaşamaktadır. Yaşadığı iletişim kısıtlıkları sadece arkadaş çevresiyle değil, gelecekte eşiyle, çocuklarıyla da devam eden bir kısıtlılığa doğru evrilmektedir. Araştırmanın temelinde özellikle Türk toplumunda toplumsal olarak insanların birbirleriyle kuramadıkları iletişim sorunları temelinden yola çıkılarak beyaz yaka olarak tabir edilen prekaryanın kendi ülkesi yerine başka bir ülkede var olmayı tercih etmesi nedenleri araştırılmıştır.
Loneliness takes place at the basis of the mechanized and stereotyped man of modern times. The lonely person actually loses his family, relatives and homeland bonds. Modernized, individualized people are bound by, forming relationships, and maintaining their relationships for a long time. The communication constraints that she experiences are evolving towards an ongoing limitation not only with her friends, but also with her husband and children in the future. On the basis of the research, the reasons why the prekary, which is called as white collar, preferred to exist in another country instead of its own country was investigated by considering the communication problems that people could not establish with each other socially, especially in Turkish society.