İnsanları kontrol altında tutmak ve korumak için kullanılan teknolojilerin hepsinin de üzerinde esas amacı kişileri tanıma ve onların davranışlarını birörnekleştirme gücüne sahip olan öyle bir teknoloji vardır ki günümüzde buna gözetim teknolojisi denilmektedir. Genel açıdan bakıldığında gözetim insanlar, gruplar ya da kurumlar hakkında neredeyse tüm bilgileri elde etme gücüne oldukça geniş bilgi tabanı sayesinde sahiptir. Bu işlevini insanların davranışlarını şekillendirme, değiştirme hatta düzeltme ya da tek tip bir hale getirme işlevi ile birlikte yürütür ki bunu da tek bir gözetleme gibi basit görünen bir fonksiyonu sayesinde yapar; bu göz görünür ya da görünmez olsun insanları izler ve onların haklarındaki tüm bilgiyi edinir. Gerçekte, gözetim teknolojisi toplumun içine öylesine iyi işlenmiştir ki birçok gözlemci şimdilerde gözetim toplumunda yaşadığımızı kabul etmektedir.
Of all the technologies used for securing and controlling populations, one stands apart because it sintrinsic purpose is to gain the power to know about individuals and to standardize behaviors, namely surveillance technology. In a general sense, surveillance generates information about individuals, groups or institutions which is fed into an expandable knowledge base. This function is coupled with an other aim, which is to shape peoples’ behaviors, to alter them, or even to corrector standardize them through the simple act of having a gaze, real or virtual, locked in on them, and of their knowing that knowledge is being gathered about them. Infact, surveillance technology is so embedded in our society that many observers claim that we now live in a surveillance society.