İnsanoğlunun aslında edebiyatla ilk buluşması dünyaya geldiğinde, annesinin ona söylediği ninnilerle olmaktadır. Ninni, uyutulmaya çalışılan çocuğa bir ezgi ile söylenen manzum bir edebi türdür. Bu açıdan ninni, halk edebiyatının en saf en doğal halidir. Ninniler aracılığıyla anne ile çocuk arasında bir iletişim, bir gönül bağı kurulur. Anne, ninniler yoluyla çocuğun uyuması için çeşitli ikna yollarına başvurmaktadır. Çocuğu uyumaya ikna etmek için anne ya onu ödüllendirmekte ya da onu korkutma–tehdit yoluyla cezalandırmaktadır. Bir başka deyişle, çocuğun uyuması için ninnilerde çocukla ilgili her zaman olumlu, güzel duygu ve düşünceler içermemekte, bazen de özellikle annenin sabrı tükenip yorgun düştüğünde çocuğa yönelik olumsuz duygu ve düşüncelerin bulunduğu ninniler de bulunmaktadır. Bu olumsuz duygu ve düşünce içeren ninnileri kara ninniler olarak niteleyebiliriz. Çalışmanın ana çatısını, çocuğun ağlamaması, bir an önce uyuması için çocuğa yöneltilen Alman ve Türk ninnilerindeki birtakım korkutma-tehdit unsurlarının ve bu unsurlara karşı koruyanlarının incelenmesi oluşturmaktadır.
Man’s initial meeting with literature takes place when he is born and through the lullabies his mother sings to him. Lullabies are a poetical literary genre sung with a melody to the child who is made to sleep. In this respect, they are the purest form of folk literature. A communication, a bond of communion is formed between the mother and the child through lullabies. The mother appeals to various forms of persuasion to make her child sleep by singing lullabies. The mother either rewards her child or punishes the child by scaring-threatening him to make him sleep. In other words, lullabies sung to make children sleep do not always involve positive and nice feelings and thoughts about children and sometimes, there are lullabies which involve negative feelings and thoughts about children, particularly when the mother loses her patience and feels exhausted. These lullabies which involve negative feelings and thoughts can be defined as black lullabies. The basic framework of this study is made up of an analysis of certain scaring-threatening aspects in German and Turkish lullabies sung to children for them not to cry and sleep in a short time and the protectors against these aspects.