Animasyon dünyasında kurgusal karaktere hayat veren kişi olarak animatör, sahnede performans sergileyen aktörün rolünü üstlenir. Dolayısıyla animatörün, çizim ve hareketlendirme sanatlarında olduğu kadar oyunculuk sanatı konusunda da kendisini geliştirmesi gereklidir. İyi bir oyunculuk ise aktör/animatörün karakteri benimsemesi ile ilişkilidir. Animatör, öncelikle kişilik kuramları hakkında fikir sahibi olmalıdır; böylece kurgusal karakter, özbenlik sahibi düşsel bir birey olarak geliştirilebilir ve kabul edilebilir. Karakterin geliştirilmesi ve kabul edilmesini, benimseme süreci takip eder, bu ise, aktör/animatörün kendisini o karakter olarak hayal etmesiyle mümkün olacaktır. Bu noktada otobiyografik soru-cevap tekniği ile karakter analizi yapmak, aktör/animatöre yol gösterecektir. Otobiyografik soru-cevap tekniği, aktör/animatörün, önceden belirlenmiş soruları, kendini karakterin yerine koyarak cevaplamasıdır. Böylece aktör/animatör, karakterin içine-gömülür ve ona kendi hayal gücünden bir parça katarak, daha güçlü bir oyunculuk sergileme imkânı bulur.
In the animation world, the animator as the person who brings the fictional character to life plays the role of the actor on the stage. Therefore, the animator needs to improve her/himself in acting and good acting is related to the animator's adoption of the character. The animator must get an idea about personality theories so that fictional character should be developed and accepted by the animator as an imagined individual who has the self. This acceptance is followed by the adoption process, which will be possible only if the animator can dream her/himself as the character. Here, analysis with the autobiographical question-answer technique, where the animator answers predetermined questions by putting her/himself in the position of the character, will guide the animator. Thus, the animator is immersed in the character and can perform a stronger acting by adding a piece of her/his own imagination.