Türklerin Anadolu’yu mesken edinmesiyle kurulan Anadolu Selçuklu Devleti yeni coğrafyaya hemen uyum sağlamış, üstelik kültürel ve sosyal yaşantısıyla kendinden sonra gelen, aynı topraklarda yaşayacak olanlara da örnek teşkil etmiştir. Bu dönemde sanata ve sanatçıya önem verilmiş, eşsiz ve çeşitli örnekler ortaya çıkmıştır. Anadolu Selçuklu Devleti’nin başkenti olması sebebi ile Konya’ da pek çok göz alıcı yapı topluluğu yer almaktadır. İşte bu durumdan yola çıkarak üstün bir zevkin ürünü türlü desen ve kompozisyonla işlenmiş dönem karakteristiği turkuaz ve mangan moru renkleri ile abidevî bir mihrap ile taç kapısıyla an itibariyle yerinde korunan, yapıldığı döneme ait en eski mihraba ve taç kapıya sahip olan Eşrefoğlu Seyfettin Süleyman Bey Camii’nin süslemelerinin incelenmesi uygun bulunmuştur. Bu konunun seçiminde; çeşitli kitap, dergi ve tezlerde kısaca değinilmiş olan caminin süslemeleriyle ilgili kapsamlı bir çalışma yapılmaması etkili olmuştur. Eser teknik, konu, renk, kompozisyon ve üslûp bakımından incelenerek, fotoğraf ve çizimlerle belgelenmiştir. Beyşehir Eşrefoğlu Seyfettin Süleyman Bey Cami, değerlendirmeler sonucu mimari öğeleri ve süslemeleri bakımından eşsiz bir eser olduğu ve günümüze kadar orijinalliği bozulmadan kalan camiler arasında olduğu anlaşılmaktadır. Yapılan inceleme ve tespitler sonucunda geometrik ve bitkisel kompozisyonların günümüzde tekrar hayata geçmesi hedeflenerek uygulamalarla çalışma tamamlanmıştır.
The Anatolian Seljuk Empire which was established by the Turks to acquire the residence of Anatolia immediately adapted to the new geography and also set an example for those who will live in the same lands after themselves with their cultural and social experiences. In this period, artisans and artists are given importance and unique and various examples have emerged. Because of the fact that the Anatolian Seljuk State is the capital city, Konya has many eye-catching building communities. This is where Esrefoğlu Seyfettin Süleyman Bey Mosque, which has the oldest mihraba and crown door which is preserved in its place by the crown door with an abidevi mihrab with the colors of turquoise and manganese morphs, An examination of the ornaments of the nineteenth century was deemed appropriate. In the selection of this subject; a comprehensive study of the ornaments of the mosque, which was briefly mentioned in various books, journals and theses, was effective. The work was examined in terms of technique, subject, color, composition and style, and documented by photographs and drawings. Beyşehir Eşrefoğlu Seyfettin Süleyman Bey The mosque is considered to be a unique work in terms of the architectural items and decorations of the evaluations, and it is understood to be among the remaining glasses without deterioration of the originality. As a result of the examinations and determinations made, the study of geometrical and herbal compositions has been completed with the aim of passing again to the present day.