Ekonomik kalkınmanın en önemli koşulu üretim faktörlerinin olabildiğince yüksek düzeyde ve verimlilikte kullanılmasıdır. Ancak, bu faktörlerin başında gelen işgücünün kullanımında dünyanın bütün ülkelerinde cinsiyet açısından, erkeklerin lehine dengesiz bir durum söz konusudur. Kadınların toplumsal ve ekonomik yaşama katılımları ile toplumsal ve ekonomik kalkınmadan yararlanma biçimleri ve ölçüleri doğru orantılı değildir. Çalışmamızda bağımsız değişkenler olan evlenme sayısı, boşanma sayısı, genel işsizlik oranı, kadın işgücü sayısı ve kadınların eğitim düzeyi seviyesinin bağımlı değişkenler olan kadınların işgücüne katılma oranları ve kadınların istihdam oranlarına etkisi araştırılmıştır. Araştırma geniş kapsamda Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK), Türkiye geneli için 1988-2016 yılları arasında yayınladığı değişkenlerin analiz edilmesiyle ele alınmaktadır. Çalışmada ilk olarak literatür taraması yapılarak kavramsal ve teorik çerçevesi incelenmiş, daha sonra 1988-2016 yıllarına ait değişkenler analiz edilerek medeni durum, genel işsizlik oranı ve eğitim seviyesinin kadının işgücü katılma oranı ve istihdam oranına etkisi araştırılmıştır.
An essentialcondition for economic development is the use of production factors as efficiently and effectively as possible. However, one of the leading factors, the use of the labor force is distributed unevenly in favor of men in all countries of the world. The proportion of the participation of women in social and economic life and their utilization of these features are not directly proportional. In our study, the effect of the number of marriages, number of