Walter Benjamin, “Tekniğin Olanaklarıyla Yeniden Üretilebildiği Çağda Sanat Yapıtı” makalesinde çoğaltma teknolojileriyle birlikte sanat eserlerinin biricikliğinden ve izleyicisiyle başbaşa kaldığı andaki aurasını kaybettiğinden söz eder. Sanayi devrimi sonrası biricikliğini yitiren sanat eseri, sayısal devrimle birlikte siber ağlara eklendiği anda sonsuz sayıda çoğalır, küresel ağa yayılır, her görüntülenmeyle yeniden üretilir. Kağıt, fırça, boya teknolojileri gibi sanatın konusu ve aracı olan yeni medya, bu eski teknolojilerden farklı olarak, ağ bağlantısı ile bir de sergi alanı haline gelir. Her kullanıcının dilediği yer ve zamanda ulaşır olduğu sanat eseri, bulunduğu mekanda yarattığı biricikliği ile beslediği aurasını yeni teknolojiler kullanılarak yeniden kazanabilir mi sorusu bu çalışmanın temel sorusudur. Çalışmada, yeni medya çağında sanat kavramı, dijital kültürle beslenerek üretilmiş sanat eserleri küreselleşme ve medyalaştırma kavramları üzerinden incelenmiştir. Eserler amaçsal örnekleme yöntemiyle seçilmiştir. Çoğaltma teknolojileri ile aurasını ve biricikliğini kaybeden sanat eserlerinin dijital teknolojilerle farklı bir aura kazanıp kazanmadıklarını tartışmaya açmak amacıyla Van Gogh Alive sergisi bağlamsal olarak analiz edilmiştir.
Walter Benjamin in his essay “Work of Art in the Age of Mechanical Reproduction” discusses that together with the reproduction technologies the art work lost authenticity and its aura previously formed between viewer and the work of art. After the industrial revolution the work of art has lost its authenticity and together with the numerical revolution the work of art by incorporating itself into the cyber network, multiplies in infinite numbers, spreads into the global network and reproduces itself with every single visual. As in the case of paper, pencil, paint and brush technologies, the new media as both the theme and the vehicle of the art, thanks to the network connections also becomes an exhibition arena as different from previous technologies. The main question of this essay is whether the work art which every single user can reach any time and from any place, possibly regenerate its aura thorough feeding its authenticity created in its own location, by using these technologies. In this study, the concept of art in the new media age and the art works produced within the digital culture have been examined along with the concepts of globalization and mediation. These works have been chosen through purposeful sampling method. It has also been analyzed within the framework of Van Gogh Alive exhibition that, whether it would be possible for the work arts which exposure to loss of aura and authenticity along with the mechanical reproduction, regenerates a different aura through digital technologies.