Yapısalcılık, birtakım dilbilim kavramlarından faydalanılarak oluşturulmuş bir kuramdır. Ferdinand Saussure'ün dil/söz, artzamanlılık/eşzamanlılık, gösteren/ gösterilen gibi ayrımları üzerine kurulan yapısalcılık bir anlatı grameri oluşturmaya çalışır. Bu açıdan biçimi ön plâna alan yapısalcıların yüzey yapı ve derin yapı kavramlarına dilbilim temel oluşturur. Bu aynı zamanda anlatıda dizi ve dizim ilişkisini ifâde eder. Dizi sürekli değişen unsurlar iken, dizim geri plandaki değişmeyen yapıyı temsil eder. Bu açıdan dizi ve dizim arasındaki bağlantı, kurmacada niyete giden yolda önemli bir işleve sahiptir. Çünkü dizisel sunuş dizimsel eksene bağlı olarak oluşur. Bu çalışmada yapısal bir inceleme yapılarak, dizi-dizim ilişkisi çerçevesinde ele alınan metnin dizgesel bir yönteme göre düzenlendiği ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Structuralism is a theory that is made up of some concepts of linguistics. Ferdinand attempts to construct a structuralist narrative grammar based on Saussure's distinctions such as language / word, diachronic/ synchronicity, indicator / concept. From this point of view, linguistics is the basis for the concepts of surface structure and deep structure of structuralists. This also implies the relationship between series and system. While the array is a constantly changing element, the system represents the unchanging construction of the backplane. From this point of view, the connection between the series and the system has an important role in fiction. This is because the sequential presentation is based on the system. In this study, a structural analysis was conducted and it was tried to show that the text handled in the framework of sequence-system relation was organized systematically.