Michel Foucault’nun olgunluk dönemi eserlerini, yöntembilimsel açıdan, arkeoloji ve soybilim başlıkları altında sınıflandırıp değerlendirmenin akademik yazında oldukça yaygın olduğu ve bu ayrımın da Foucault yorumcularınca iki farklı biçimde muhafaza edildiği söylenebilir. Katı bir ayrıma gidip metodolojik kırılma tezini savunan birinci gruptaki yorumcular, arkeolojik ve soybilimsel yöntemler arasında tematik bir süreklilik görmelerine karşın, düşünürün erken dönem ve son dönem çalışmaları arasında gözle görünür bir metodolojik farklılığa işaret etmektedirler. İkinci grupta yer alan yorumcular, öte yandan, bahse konu ayrımı korumakla birlikte diğerlerinin metodolojik bir kopma/kırılma gördükleri yerde tamamlanmış bir projeden bahsetmekte, arkeoloji ve soybilimi de, bu minvalde, bu tamamlanmış projenin iç içe geçmiş iki aşaması olarak tasvir etmektedirler. Biz, bu çalışmada, bu iki yorumlama hattından ilkinin bazı tespitlerine katılmakla beraber ikincisine yakın bir pozisyonu benimsiyor ve her iki okuma çizgisinin de sıklıkla izledikleri genel eğilimin aksine arkeoloji ve soybilim arasındaki farklardansa benzerliklerden başlayan karşılaştırmalı bir okuma öneriyoruz.
It can be stated that it is quite common to classify and evaluate Michel Foucault’s later works methodologically under the titles of archaeology and genealogy in academic literature and this distinction is maintained by Foucault’s commentators in two different ways. The commentators in the first group who argue for a methodological break thesis indicate a visible methodological difference between his earlier and later works although they observe a thematic continuity between archaeological and genealogical methods. On the other hand, the second group of commentators speak of a completed project instead of a methodological rupture/break while keeping the aforementioned distinction and in this manner, they describe archaeology and genealogy as the two interwoven phases of this completed project. In this paper, we adopt a position closer to the second approach in this line of interpretation but we also support some of the findings of the first position. And rather than the general tendency that the both line of interpretation often follow, we offer a comparative reading starting from the similarities instead of the differences between archaeology and genealogy.