İlk dönem akâid risaleleri Kur’an ve sünnette ortaya konulan saf itikad anlayışının geniş halk kitlelerine aktarılması amaçlanarak çok sade bir üslup ile ele alınmıştır. Ele alacağımız Adî b. Müsâfir’in eseri de bu tarz bir eserdir. Adî b. Müsâfir, Adeviyye tarikatı kurucusu sayılan mutasavvıf ve fakih olan ömrünün son dönemlerinin Hakkâri’de inzivada geçirmiş bir âlimidir. Kendisinin önemi Yezîdîler’in onu sahiplenmesiyle artmıştır. Ancak İbn Teymiyye ve Abdulkadir-i Geylânî tarafından Ehl-i Sünnete bağlılığı ile övülmüş bir şahıs olması onun Yezidilik ile bir ilgisinin olmadığını göstermektedir. Günümüzde kendisine ait elimizde bulunan tek eseri İ’tikâdu Ehli’s-Sünne ve’l-Cemâa’dır. Bu eser Selefi-Eş’arî görüşü yansıtması bakımından dikkat çekicidir. Bu eserin dışında vasiyetlerini ihtiva eden el-Vesâyâ ile Behcetü Sultâni’l-evliyâ-i’l-Ârifîn ve’l-Aktâbi’l-Kâmilîn eş-Şeyh b. Müsâfir el-Ümevî adında eserlerinden söz edilmektedir.
The first periodical treatises were handled in a very simple style with the aim of transferring the understanding of pure beliefs revealed in the Qur'an and circumcision to the wider popular masses. We will deal Adı b. Müsâfir's I'tikâdu Ehli's-Sunne ve'l-Cemâa is also a work of this kind. Adi b. Müsâfir is a scholar who has spent the last days of his life, which is considered to be the founder of Adahiyye sect, as a mystic and jurist in Hakkâri. His preeminence increased with the adoption of the Yazidis. However, Ibn Taymiyye and Abdulkadir-i Geylânî have been praised by the attachment of Ahl-i Sünnete, indicating that he has no interest in Yezidism. Today, the only piece of art that we have in our possession is İ'tikâdu Ehli's-Sunne ve'l-Cemâa. This work is remarkable in terms of reflecting the Selefi-Eş'arî view. Apart from this work, al-Vesâya, which contains the wills, and Behceti Sultani al-evliyâ-i'l-Ârifîn ve'l-Aktâbi al-Kâmilî al-Sheikh b. Müsâfir al-Ümevî is mentioned in his works.