Dünyaca ünlü yazar Cengiz Aytmatov’un “Dağlar Devrildiğinde-Ebedi Nişanlı” adlı son romanı, esas itibariyle modern insanın gittikçe vahşileşen piyasa ekonomisi şartlarında yaşamış olduğu trajediyi anlatır. Ertaş Kurçolov’la simgeleştirilen kapilatizim ve onun doğal bir sonucu olan metalaşma, yabancılaşma ve kültürel erozyon gibi kavramlar romanın ana izlekleri haline gelir. Aytmatov’un diğer romanlarında da görülen kişileştirilmiş hayvan karakterler, bu son romanda da yerini alır. Caabars (ok parsı) ile romanın başkahramanı Arsen Samançin, değişen Kırgız toplumuna uyum sağlayamayıp yabancılaşan ve yalnızlaşan karakterlerdir. Her iki karakterin de özel hayatlarının değişmesinin temelinde kültürel unsurların kapitalizmle ve onun yönettiği insanlar eliyle tahrip edilmesi yatar. Kahramanların romanın sonunda kültürel belleğin simgesi olan Molataş mağrasında beraberce ölmeleri aslında onların yok olmalarını değil, kadîm Türk kültürünün ölümsüzleştirilmesini temsil eder. Romanın bütün unsurlarının temelini oluşturan parasal şartlar, kişisel ve sosyolojik anlamda çatışmaları da beraberinde getirir. Bireyden topluma, toplumdan evrensel değerlere ulaşmayı başaran Cengiz Aytmatov, son romanında da bu çizgisini para-aşk-müzik üçgeni bağlamında verir.
The last novel of the world-renowned author Cengiz Aytmatov entitled "Dağlar Devrildiğinde-Ebedi Nişanlı" basically narrates the tragedy of the modern human living under increasingly violent conditions of the market economy. The concepts such as capitalism, symbolized with Ertaş Kurçolov, and commodification, alienation, and cultural erosion as the natural outcomes of capitalism are the main themes of the novel. The personified animal characters seen in Aytmatov's other novels also take place in this last novel. Caabars (ok parsı) and the protagonist Arsen Samançin are the two characters who could not adapt to the changing Kyrgyz society. The underlying reason behind the change in the private lives of both characters is the destruction of cultural elements because of capitalism and its supporters. The fact that these characters, at the end of the novel, die together in Molataş Cave, the symbol of cultural memory, does not represent their annihilation, but the immortalization of the Turkish culture. The monetary conditions that form the basis of all the elements of the novel also bring about personal and sociological conflicts. Managing to achieve from i